Eminönü’deki Yenicami’nin hemen solundaki sokaktan girip yukarıya doğru çıkarsanız Tahtakale’nin mahşeri kalabalığı karşılar sizi… Tahtakale’de ise adım başı nişan alışverişine gelmiş genç çiftleri, kumaş seçen yaşlı teyzeleri ve yazmacı dükkanlarında çeyiz işleyenleri görürsünüz. Sesler bir süre sonra ayırt edilemez hale gelir, renkler gözü yormaya başlar ama pes etmeyip tırmandığınız dimdik yokuşun ucunda Kapalıçarşı bekler sizi bütün serinliğiyle. Kapalıçarşı çıkışında ise Boşnak böreği satan bir dükkandan peynirli böreğinizi alıp kendinizi aşağı doğru vurusanız Sultanahmet'i bulursunuz...
Siz İstanbul’u maviden mi ibaret sanırsınız? İstanbul’un zamanında dünyanın en güzel mavisine boyanmış olduğu doğrudur doğru olmasına ama dünyanın en güzel mavisinin yalnız başına Yeditepe’yi anlatmaya yetmeyeceği görülmüş olsa gerek ki dünyanın en güzel güneşi de İstanbul’a bahşedilmiştir. Eğer İstanbul’da güneşli bir günse bütün renkler birbiriyle yarışır hangimiz daha güzeliz diye…
Siz İstanbul’u maviden mi ibaret sanırsınız? İstanbul’un zamanında dünyanın en güzel mavisine boyanmış olduğu doğrudur doğru olmasına ama dünyanın en güzel mavisinin yalnız başına Yeditepe’yi anlatmaya yetmeyeceği görülmüş olsa gerek ki dünyanın en güzel güneşi de İstanbul’a bahşedilmiştir. Eğer İstanbul’da güneşli bir günse bütün renkler birbiriyle yarışır hangimiz daha güzeliz diye…
Kolaysa siz karar verin: Ben mi daha güzelim?
0 yorum:
Yorum Gönder