24 Mart 2007 Cumartesi

Şimdi Sen Varsın, Seyyal Taner(1974)

Seyyal Taner'in 1974'de çıkarmış olduğu plağın B yüzünde yer alan ve pek ilgi görmeyen "Şimdi Sen Varsın" adlı şarkısını Youtube'da yakaladım. Seyyal konser versin, biz dinleyelim diye boşuna tutturmadım, buyrunuz "Laylaylooom, çatlasın düşmanlar/Benim de artık bir sevgilim vaaar..." şarkısının hemen akabinde hoplayıp zıplanarak icra edilecek harkulade bir aşk/meşk güftesi daha. Klibe takılmayınız, şarkıya kapılınız. Şarkıya kapılınız demişken 70'li yıllardaki çoğu Türkçe sözlü müzik gibi bu da aranjman, orjinali İtalyanca bir şarkıdır. Biraz araştırmacı ruhunuz gelişsin diye şarkının adını bulmayı size bırakıyorum. Bu arada aranjman demişken bu akşam itibariyle yeni bir keşifte bulundum (Amerika'yı yeniden keşfettim): Ajda'nın "Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor" adlı şarkısının başındaki ve ortasındaki saksafon soloları büyük aşkım Marc Almond'un Torch'undan alıntı... Siz muhtemelen önceden biliyordunuz elbette.






11 yorum:

Tacim dedi ki...

Seyyal'in Roll dergisinde müthiş bir röportaj vardı. Okuduktan sonra bu kadına tekrar aşık olmuştum. Eskisi kadar ilgi çekmiyor yeni nesil için, ama biz eski kafalar için bulunmaz hint kumaşıdır Seyyal.

Hayatında tarih yatıyor, ne mücadeleler atlattığı, 12 Eylül dönemi ve ülkemizin yakın tarihini ondan dinlemek gerek.
Selda, Seyyal, Ahmet, Cem ve daha nicesine sürgüne yolayan bir ülkenin yasak tarihini öğrenmemiz şart aslıda. Ne idik, nerelere gidiyoruz'u onlardan dinlemek lazım. Kaldı ki saydığım isimler popüler ve diğerlerine göre 'rahat' duran insanlar. O kadar çok insan hiç uğruna, devletin saklı işlerini açığa çıkarmamak için sesi kesildi ki. Haliyle işkenceler ülkesi haline getirildi bu topraklar...

Seyyal vamp bir duruş sergiledi, politik kimliği bunun altında kalsa gibi görünse de, her daim söyleyecek sözü olan bir sanatçı sayılmalı. Yeterince onu tanıyamadık, konuşma hakkı vermedik ama belki bir zaman gelir, bazı acılarımızın sebebi açığa çıkar.

Seyyal, mükemmel bir ses ve sahne sanatçısıdır, tabii. Hem de hiç yabana atılmayacak derecede...

Ezgi dedi ki...

"Biz eski kafalılar" tanımlmasını sevdim.

Seyyal'in anarşst bir yönü olduğu doğru. Belki siyasi görüşünü şarkılarına yansıtmadı ama belki okumuşsundur, Sinop konserinde Sabahattin Ali'nin "Aldırma Gönül"ünü söyleyince sahneye bozuk paralar yağmış. Ben kadın başıma sizden korkmuyor, içeri kaçmıyorum. Buradayım. Bu adam Türk edebiyatının yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri. Ona saygı duyuyor ve hiçbir yere gitmiyorum. Bu işin sağcısı, solcusu olmaz!" deyip şarkısına devam etmiş.

Seyyal bir dönem yasaklıydı TRT'de, sanırım 90'ların başına kadar...Sanırım Naciye'nin sözleri yüzünden veya kıyafetleri yüzünden.-veya ikisi yüzünden sakıncalı piyade görüldü-80'li yıllar en saçma sapan sansürlere maruz kalışımızın yılları. Belki yeni doğmuş olmamız nedeniye bizzat yasakların içinde olamadık ama sonumuz "kayıp kuşak" diye adlandırılmak oldu, ailelerimizin yıkıntıları bize miras kaldı.

Bense buna karşı çıkıyorum. 80 kuşağı herşeye rağmen tamamen kayıp ve de apolitik değil. Ve bütün eski kafalılar gibi benden bir sonraki kuşak için endişeliyim, en başta da kendi müziklerini reddetmeyi iyi müzik dinleyicisi olmaktan saydıkları için.

linda dedi ki...

bu arada sansurlerden, susukunluklardan bahsederken; bu gun cok guzel bır haber alıp sonunda yasanan gelısmelerı ogrendım. egıtım kurumlerından bırınde bızzat benım unıversıtemde olan olaylardı bunlar. etrafımdakı herkesın "nasıl olsa bır sey olmıycak" dıyıp yada baskılanmaktan korkarak ,ürkekce davrandıklarını gormek , bununla yenıden yuzlesmek cok uzdu benı. konu aslında gunumuzde de yapılan sansur vb uygulamalarla cok yakından alakalı bence.sureklı olarak yenıyı yakalamaya calısan, bunun uzerıne egıtım alan ınsanların sadece sınıf gecmeye odaklanması ve etraflarıyla ılgılenmemesı ve hayatın getırdıgı zorluklar nedenıyle torpulenıyor olmaları ... hala uzuluyorum bu duruma.ve yenı gelenlerın daha da beter olduklarını hatırlamak bunu bızzat gormek daha da beter edıyor benı.

onune konanı kabul edıp, sorgulamaktan acız, fıkrını soylemekten acız ınsanların olusturuldugu bu üleye donmeyı ıstıyorum. utopık de olsa kendı basıma kalıcak da olsam belkı bır seyler bıraz da olsa degısebılır dıye. off cok uzuldum.bilmiyorum yıne dellendı bizimki galiba mı diyceksiniz ama. cok can yakıcı bır durum yenı ve eski kafaların durumu.

ve seyyal tanerın hala devam edebılıyor olmasını da tebrık etmek lazım dıye dusunuyorum. herseye ragmen...sısteme ragmen

Ezgi dedi ki...

Ekonomik, politik, kültürel sansürleri bir kenara bırak, en korkuncu oto-sansür!

fırat dedi ki...

Önceden ismini pek duymamıştım bu ablamızın. Şimdi baya dinliyorum, Naciye filan... Ah işte kimse bana demedi ki zamanında Seyall Taner dinlenesi diye...

Tacim dedi ki...

Linda, gerçeken çok güzel açıklamışsın. Gidişat iç açıcı değil; insanların önüne sürekli meşgul olması için salak-saçma ameller ve emirler koyuyorlar. Dediğin gibi okullardaki durum da buna işaret. Derslere yoğunlaştırarak, sosyal yaşamdan olabildiğince uzak tutmak asli görevleri.
Ama çoğu vatandaşından işine geliyor bu, zoraki zira politik olmayı devlete kafa tutmakla bir görüyorlar. Haksız sayılmazlar ama vatanı oluşturan vatandaştır. Yani 'her şey vatan için' sloganından çıkıp 'her şey vatandaş için'e terfi etmeliyiz.
Sinemalar, diskolar, yemekler güzel, eğlenmek süper ama tüm bunların orijini yabancılara ait. Sevdiğimiz filmler yabancıların, yediğimiz yemekler yabancıların, dinlediğimiz şarkılar yabancıların... Aslında baştan buna karşı durarak benliğimizi oluşturmalıyız.

Hayatımın hiç bir alanında fanatizme yenilmedim, herkesin çaktığı anlamda milliyetçi değilim hatta anarşist sayılırım ama Türkiye'nin dili ya da kültürünü de sahipleniyorum, yabancıların kendi ülkelerinde yaptıkları gibi.

Vatanı sevmek demek, ayrı bir şey, Nazım'ın dizelerinde olduğu gibi aslında...

Tacim dedi ki...

Ezgi, aynen, oto-sansür en beteri. İlkten kendimizi geri çekersek, başkalarının bizi engellemesine gerk bile kalmaz.
Seyyal'in yasaklı devrelerini de biliyorum ve ne acı ki bu yasaklar milli tarihimizi cümle aleme ifşa ediyor.

Ezgi dedi ki...

....

" her şeyi
hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır
çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
yarı aç, yarı tok
yarı esir..."

Nazım'ın şiirleri ne acıdır ki hiç yakışmayacak ağızlarda dolaşıyor. "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman kardeşçesine..." diyen bir şairin şiirleri Üst kimlik-alt kimlik diye abuklayan bir başbakanın her konuşmasında geçiyor. Danışmanları konuşmaları hazırlarken "Nazım şu ara pek ilgi çekiyor, başbakan şiirini okursa yabancılar "ne yenilikçi bir adammış" der diye düşünüyor olsalar gerek.

Tacim; birikimimizi oluşturan öğelerin dili farklı olabilir ama "dünya vatandaşı" olabilmiş sanatçılara karşı durmamız gerekmiyor. Şu noktada haklısın ki kendi müziğine, yemeğine,insanına yabancılaşmış, onları aşağılayan ve farkındalığı reddeden bir kitle var arkada. Bunlar yabancı(bu terimi sevmiyorum aslına bakarsan) birisi "Aşık Veysel, Nazım Hikmet, S.Ali, Yaşar Kemal..." demeden veya birileri yutabilecekleri gibi küçük lokmalara bölüp şekerle tatlandırmadan alakadar olmuyorlar kendi dilleriyle.Ondandır ki birileri de bu isimleri karikatürleştirip pazara sokuyor, paraya da para demiyor.:)

Linda'm,her ne kadar "bizden sonrası tufan" şeklinde bir görüşe karşı çıksam da düşüncelerine -ne yazık ki-katılıyorum.Unutma ütopya peşinde koşan yalnızca biz değiliz ve hiç az değiliz aslında.(umutttt fakirin ekmeği, ye babam ye.) Dönüp geleceksin tabi, İstanbul'un eski mahalleleri bizi bekler.

Fırat; sen arada kaynamadın, gördüm yorumunu. Ablalar/abiler önerilerde bulunmak içindir. Hele bir de "eskicilerse" değme keyfine. Naciye şarkısı bana Ah Güzel İstanbul'da Ayla Algan'ın oynadığı Fatma karakterini hatırlatır. Birilerine daha başka şeyler hatırlatmış olacak ki Seyyal bir on yıl boyunca sansürü yemiştir.:)

Bu yazılanlara yorum diyemem, daha fazlası...Düşüncelerinizi samimiyetle paylaştığınız için teşekkür ederim hepinize.

Anonymous dedi ki...

seyyal tanerin hiç bir kıymetini bilmiyorsunuz tüh size o kadın için söyledikleriniz eskikafalı laflarını duydum bir kere seyyal taneri ben gerçekten gördüm konserinede gitmiştik 1974 yılında çıkardıgı albümde ben 5 yaşındaydım siz ne utanmaz insansınız onun şarkılarıyla herkes hayat buldu şuan bunları bilseydi üzülürdü e tabi siz AMMAN,KENEN DOGULU şarkılarını BİLİRSİNİZ O ŞARKILARI DİNLERSİNİZ ANCAK SİZİN GİBİ İNSANLARDAN İNANNINKİ ÇOK NEFRET EDİYORUM eger br daha onlarla ilgili hele hele seyyal tanerle ilgili bir laf duyayım veya göreyim o zaman konuşuruz hem eski kafalı lafını pek sevmiş ezgi hanım o da elbet yaşlanacak o zaman görürüz ya ne ayıp ya seyyal taner hakkında ne şekilde konuşuyorsunuz hiç utanmıyormusunuz be hem tacim beye çok teşekkür ediyorum onun gibi insanlar bu dünyada olmasaydı eski güzel şarkılarımızı kim koruyacaktı böyle söylesenize ezgi hanım ne hanımsın ya lütfen düzgün yazılar yazıp seyyal taneri üzmeyecek düzgün şeyler yazın ben olsam bende küserim üzülürüm ayıp kardeşimayıp yaaaaaaaaaaaaaaaaaaahem tamam kenan doguluya eyleme bişey demiyorum ama bu şarkılarımızıda koruyun yani hem seyyal taner benim adaşım benimadımda seyyal

Anonymous dedi ki...

SENİ SEVİYORUM SEYYAL TANERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR
SENİ ÇOK AMA O KADAR ÇOK SEVİYORUMKİ HEMDE ÇOKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK

Ezgi dedi ki...

Peki Seyyal'cim, affet bebeğim. Derhal kendime çeki düzen vereceğim.

Bu arada, Seyyal laf aramızda yazılanları totonla mı okudun?

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons