Siz hiç yanlış olduğunu düşündüğünüz bir uygulamaya karşı ilgili merciye dilekçe yazdınız mı? Ben defalarca yazdım. En sonuncusu bir belediye başkanına idi.Geçen aylarda gazetede yer almış bir habere istinaden yazdığım protesto metninin konusu güzide bir şehrimizin merkezindeki cami’nin uzaktan görülebilmesi gerekçesi ile bir gecede yok edilen 70 yıllık çınar ağaçlarıydı. Haberin yanlı olabileceğinin iddia edilmesi riskine karşılık aynı şehirde yaşayan bir arkadaşımdan fotoğraf istedim, geldi. Fotoğrafları ve gazete haberini de iliştirip, protestomu ilgili merciye yolladım. Belediye Başkanı tarafından gönderilen cevapta haberin tamamen yanlı olduğu, siyasi bir tuzak hazırlandığı ve insanların kandırıldığı belirtildi.
Yukarıdaki dilekçeye, eklenmiş fotoğraflara ve gazete haberine rağmen gönderilen cevap Sivil İnsiyatif’in Yerel ve Genel Yöneticilerce ne denli dikkate alındığının basit bir örneği aslında. Çoğu cevap metni ne yazık ki özensiz ve dilbilgisi yönünden de zayıf. Bir-iki cümleyle geçiştirildiklerinden içerikleri yazılan dilekçede veya protestoda öğrenilmek istenenleri açıklamaktan uzak, yalnızca iddiaların yanlış ve yanlı olduğu yönünde. Ancak iddia edilenlerin gerçeklikten uzak olduğunu kanıtlama zahmetine dahi katlanılmaması kişinin kafasındaki soru işaretlerinin katlanarak artmasına neden oluyor. İlgili mercilere gönderilen eleştiriler bir yana Anayasanın dilekçe hakkını düzenleyen 74. maddesi uyarınca ve 09.10.2003 tarihinde kabul edilmiş :4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na uygun yazılmış dilekçelere gönderilen cevaplar da yetersiz ve istenilen bilgiyi cevaplamaktan uzak. Yasada belirtilmiş yazı formatına uygun olmayan dilekçenin sahipleri kimi zaman formata uygun yazmaları konusunda uyarılsalar da çoğu dilekçe uygun yazılmış olduğu halde cevapsız kalıyor ya da gönderilen cevaplarda istenilen bilgi ve belgeler eksik ve yetersiz iletiliyor.
Halk ve Devlet arasında baskı ve yaptırım mekanizması olarak misyon üstlenen Sivil Toplum Örgütleri’nin yanı sıra yolunda gitmediğini düşündüğümüz hususlarda hepimizin yetkili kurum ve kuruluşlara dilekçe göndermek bir hakkımız var ancak gönderilmiş dilekçenin yazı formatı ve içeriği incelendiği gibi gönderilen cevapların yeterli bilgiyi içerip içermediği de bir o kadar önemli olmalı. Zira Sivil İnsiyatif’in çarptığı sert kaya ne yazık ki gelişmişlik önünde de bir engel teşkil ediyor. İlgili kurum veya kuruluşlar tarafından iletilen cevaplar çoğunlukla eksik, yanlı, yanlış ve baştan savma bilgiler içeriyor. Bu durumda Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca Bilgi Edinme Kurulu’na başvurma hakkı da mevcut ancak aslolan bu tür cevaplarda dilekçeyi yazanı adam yerine koymamak ki bir vatandaşa yapılabilecek en ağır hakaretlerden biri olsa gerek.
0 yorum:
Yorum Gönder