24 Şubat 2007 Cumartesi

Savaşsız Bir Dünya İçin...

Bugün Küresel BAK'ın düzenlemiş olduğu "Savaşsız Bir Dünya İçin Buluşma" toplantılarının 4.süne katıldım. Ama toplantı başlamadan çok önce Taksim'e ulaşınca aklıma Savoy Pastanesi'nden börek ve paskalya çöreği almak geldi. İstanbul'un en lezzetli paskalya çöreği Savoy'da pişirilir, bilen bilir. Aynı zamanda küçük poğaçaları da harikadır. Gözüme bu sefer soya etli börek takılınca tatmak istedim. Paskalya çöreğimi sardırıp böreğin tadına baktım. İçinde patlıcan da olan soya etli bu börek öyle ahım şahım bir lezzette değil. Bir daha alacağımı sanmıyorum. Ama o paskalya çöreği...İşte onun için Bostancı'dan kalkıp Sıraselviler'deki Savoy'a gitmeye değer mi değer. Savoy'dan arta kalan zamanımı(oburum evet) eski kitaplar satan bir sahafın raflarında kitapları inceleyerek geçirdim. 3 kitap 2 lira olunca Afet Ilgaz'ın Ad Semud Medyen, Zeyyat Selimoğlu'nun Karaya Vurdu Deniz, Anna Seghers'ın Ödül, Joseph Kessel'in Gündüz Safası ve Steve Shagan'ın Sokak Melekleri adlı kitaplarını kaptım, kaçtım. Kaçmadım, usturupluca 6 kitaba 4 lira ödedim, çıktım. Nerede bu eski kitap cevheri diye soracak olursanız Sıraselviler'de Savoy Oteli'ni geçin, aynı sırada eski bir pasaj var. Kitap raflarını göreceksiniz zaten, sahafın adı Sayfacı ve pasajın içinde. İçeri girince yanlış olmasın 4 lira ödeyeceğim değil mi sorunuza "hayır 25 lira ödeyeceksiniz.

Gelelim toplantıya. Birinci oturumda adını ve ünvanını anımsayamadığım bir konuşmacı, Irak Öğretim Üyeleri Temsilcisi Amir El-İgaidi ve oğlunu Irak'ta kaybeden ve Amerikalı Savaş Karşıtları'nın simgesi haline gelen Cindy Sheenan birer konuşma yaptılar. Bu toplantıdan kendimce bazı notlar derledim, ilk konuşmacı sözlerini "Bunları zaten biliyorsunuz. Ama ilk ağızdan söylenince daha somut oluyor sanıyorum." diyerek bitirdi. Siz de bu okuyacaklarınızı muhtemelen biliyorsunuz ama arada bilinmeyen bazı detaylar var.

İlk Konuşma:

Irak'ta 200 kadar öğretim görevlisi katledildi. Üniversitelerde görevli hocalar baskı nedeniyle görevlerini bırakmak zorunda kalıyorlar. Bunun üç sebebi var: 1. İşgal Güçleri 2. Ölüm Tugayları ve çeteler 3. İşgal güçlerinin kurduğu hükümetler. İslam El Raavi'nin(öldürülen Irak Öğretim Görevlileri Derneği Başkanı) öldürülmesinden sonra herhangi bir soruşturma yapılmadı ve olayın üzeri örtüldü.

Cindy Sheenan:

Öncelikle ben bütün savaşlara ve şiddete karşı olduğumu söylemek isterim. Benim hükümetimin Iraklı kardeşlerime yaptıklarından dolayı özür dilerim. Benim sevdiğim Amerika artık yok, inandığım Amerika'yı yeniden yaratmak için dünyayı dolaşıyorum. George Bush'un dünyadaki bir numaralı terörist olduğunu düşünüyorum. Bence Saddam Hüseyin'in yanında o da yargılanmalıydı. Ancak Bush yalnızca bir kukla, ipleri başkalarının elinde. Amerika'nın %70'i Bush'a karşı ama yine de dünyanın geri kalanına istediğini yapabiliyor. İran'ın nükleer silahlardan arınmasını istiyoruz ancak Amerika'da binlerce nükleer silah var. Başka ülkelerde olmayacak ama sizde olacak, bu kabul edilemez. Benim oğlum Irak'ta öldürüldüğünde sizin de oğlunuz Irak'ta öldürüldü, insan yüreği tektir, acıyı nerede olursa olsun, aynı şekilde hisseder.

Irak Müslüman Alimler Heyeti Temsilcisi:

Irak yokedilmek isteniyor, dünyayı etkilemiş bir medeniyet yıkılıyor. Irak halkı çok kötü şartlarda yaşıyor. Hapishaneler korkunç durumda. Amerika demokrasi diye, özgürlük diye insanları öldürüyor, evlerini yakıp yıkıyor. Amerikalı askerlerin insanlık dışı tutumlarına bir örnek: Geçtiğimiz günlerde bir asker mahkemede yargılandı ve 100 yıla mahkum oldu. Nedeni bu askerin bir kız çocuğuna tecavüz ettikten sonra ailesiyle birlikte öldürmesi ve oturdukları evi yakmasıdır. İşgal güçleri bu örnekte görüldüğü gibi ırkçı ve baskıcıdır. İşgal güçlerinin kurduğu hükümetlerin ise onlardan hiçbir farkı yok. Tek çözüm, işgalcilerin Irak'ı terketmeleridir. Irak halkı direniyor. Bu direniş bütün ezilen halklar kadar bizim de hakkımızdır.

Cindy'i dinlerken kısa bir an Ortadoğulu bir annenin yerine koyuyorum kendimi. Küçük kızım dünyanın bir ucundan gelmiş bir batılı askerin tecavüzüne uğruyor, durduramıyorum. Aynı askeri birlikten bir başkasının annesi oluyorum ansızın. Oğlumun ölüm haberi geliyor banliyödeki sakin evime. Yıkılıyorum...Oğlum hiç görmediği insanları öldürüyor ve ülkesini savunan direnişçiler tarafından vuruluyor. Cindy'e bakıyorum, Irak'lı anneler için yüreği yanan bir kadın görüyorum. Öğretim görevlileri temsilcisini dinliyorum, "Bunları siz zaten biliyorsunuz..." deyişi çınlıyor beynimde. Biliyor muyuz? Irak ne ki? Televizyon haberlerinden ibaret Irak bilgimizle ne bilebiliriz ki? Hep bir ağızdan bize yardım edin, ABD'ye insanlık suçu işlediğini haykırın diyorlar. Dünyada bu sese kulak verenler 17 Mart'ta dünyanın bütün meydanlarında toplanacak ve ABD hükümetinin anlamadığı, kulaklarını tıkadığı gerçeği yeniden haykıracak: ABD Irak'tan Çık, Evine Dön. Arkanda 1 milyondan fazla ölü bıraktın, fazlasını sadece senin silah tüccarların ve paragöz şirketlerin istiyor. İstanbul ise bir daha bu gerçeği hatırlamak/hatırlatmak için Kadıköy Meydanı'nda. Detaylar için tıklayın.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons