1 Şubat 2007 Perşembe

Nazlı nazlı, aheste beste... Derken zil zurna


Madeleine Peyroux Temmuz ayında konser için gelmiş, rüzgarlı bir İstanbul gecesinde iki şarkı arası şöyle bir cümle sarfetmişti:"What a strange City İstanbul is... A train in the ship! (İstanbul ne garip bir şehir... Geminin içinde tren!) Madeleine'in bilmediği başka geçirgenlikleri de var İstanbul'un oysa ki. Bir bira bardağının içinden Kadıköy'e giden vapur geçer örneğin. İstanbul içinden şiir geçen şehirlerin en sarhoş edenidir, bilen bilir...



Orhan Veli alır kalemi eline ve der ki:



İçkiye benzer bir şey var bu havalarda/Kötü ediyor insanı, kötü.../Hele bir hasretlik oldu mu serde;/Sevdiğin başka yerde,/Dertli ediyor insanı, dertli./İçkiye benzer bir şey var bu havalarda,/Sarhoş ediyor insanı, sarhoş...



Melih Cevdet Şair Orhan Veli'ye cevap verir. O şair ki ayın 14'ünde İstanbul'u terkeylemiştir:



Ben Boğaziçi'nde ayın ondördü/Nazlı nazlı, aheste beste... Derken zil zurna/Def keman dümbelek çiftenağra/Hey babam hey...Yamandır Boğaziçi'nde ayın ondördü yaman/Çileden çıkarır adamı dinden imandan eder/Komaz zengin kafir farkı/Kör eder, sağır eder, dilsiz eder...


Ada vapurunu dizlerinde uyutan çocuğun cebindeki yıldızları görürsünüz İstanbul'da. Ah, Madeleine! Bilmediğin o kadar çok şey var ki İstanbul'a dair! Bizim bile ne kadar çok keşfedecek şeyimiz var kimbilir...Ama bir bildiğimiz var ki o da İstanbul'da sarhoş olmanın keyfidir.

3 yorum:

linda dedi ki...

off beee. can damarımdan vurdun benı bu sefer. konserı ve ne kadar komık oldugunu yenıden hatırlattıgın ıcın oncelıkle tesekkur etmelıyım dostum. bu yazıyla senı tebrık etmek ıstıyorum. her anıyenıden yasadım resmen. hersey gozumun onunde bır bır canlandı. kadehlerı de unutmus degılım. ve ıstanbulda sarhos olmayı cok farklı ve enteresan boyutlarıyla yasamıs bırısı olarak... onun gıbısı yoktur. yanı ılk kez taksım-bostancı minubuslerını o sarhosluk sonrası yasanan olayda basımın tacı etmıstım. soforlerın ıcınde az da olsa son gunlerde ıstanbulun etkısını gormustum. o yuzden geldıgımde ıcecegımız ılk sey ıstanbul olsun dıleklerımle burgazda gorusmek uzere :)

Ezgi dedi ki...

Burgazada olur, Degüstasyon olur, azcık siniri göze alırsak Galata köprüsü olur, eski bir meyhane olur, olur da olur yavrucum sen gel yeter ki!

Yazarken o dolmuş muhabbeti de aklıma gelmedi değil hani... Sana "Olur öyle sarhoşluklar" diyen dolmuş şöförü işte hani...İstanbul'u yaşanılır kılan bir avuç insandan biri işte...

linda dedi ki...

uzgunum duzeltmem lazım. ak saclı fılozof sofor amca bana " herseyın bır ılkı vardır. onemlı degıl ! " demıstı.bende tabı yerın dıbıne bın kat daha da gecerek dolmustan ınmıstım. ama sonrası da komıktı hatırlarsan. neyse. ıyı yırtmıstım bu tehlıkelı geceden aslında.sabahın hele bılmem kacında ıstanbulun guzel bostancısında otobus duragında taksıcı akınına ugrayıp kufur savurmak zorunda da kalmıs olsam sonunda, yınede, yanı herseye ragmen İstanbul guzel bır yer. cok ozledım cokkkkkk

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons