19 Şubat 2007 Pazartesi

Rüyalarda Buluşuruz...

Gidemediğimiz Marc Almond konserine dair anektodlar sağdan soldan üzerimize üzerimize yağmaya başladı. Marc'ın Zeki Müren'in "Rüyalarda Buluşuruz" adlı eserini icra ettiği kulağımıza çalındı. Ve bu anektodun ilk videosu ses ve görüntü açısından kötü de olsa Youtube'a düştü. Morrissey'den sonra Marc Müren'in izlerinin peşinde, aynı zamanda yeni bir arkadaştan aldığımız havadise göre Marc, Zeki Müren albümü için hazırlık yapmaktaymış. Merakla bekliyoruz efenim. Bir sahil meyhanesinde Marc ile oturup rakı içmek, Türkçe hoşbeş edip Zeki Müren dinlemek geliyor içinden insanın. Evet bu hayalleri Moz için de kuruyorum, deniz börülcesi tatsa İstanbul'da kendini evlat edinecek yer arardı... Marc da iyi söylüyor Sanat Güneşimizin bu harkuade musiki eserini, telafuz bizim müzik kanallarındaki vicey kızlara(onlar kendilerine öyle dedikleri için vicey yazdım, okurken cey bölümünü sakız çiğner gibi, uzatarak söylemeniz gerekiyor. Nasıl desem...Yıkılsın orrtalıkkkkk!) ders olacak türden. Ne de olsa biri ruhunu kapıp İstanbul'a kaçmış, normaldir. Altta ise benim en sevdiğim video kliplerden olan Torch'un avangard klibini görebilirsiniz, Marc'ın Hülya Koçyiğit'ten daha uzun takma kirpiklerine ve Marc'ın benimkilerden güzel badem gözlerine dikkatinizi çekerim. Küçük Emrah'ın saç modeli ise nereden alıntı, anlamışsınızdır. Ah, Marc! Sen ne seksenlersin böyle!



4 yorum:

Tacim dedi ki...

Otobiyografisinde de İstanbul'dan, Zeki'den, Bülent'ten bahsediyor. Alıp okumak, okşayıp öpmek lazım. Kehanetimlerime dayanarak, Zeki'nin çok daha popüler olacağını söyleyebilirim. Apartman topuklar, mini elbiseler falan, Beyimiz giyinmeyi iyi bilirdi (-

Zeki ile benim savaşım var. Nedenini bilmiyorum. Bazen hoşuma gidiyor, bazense rüyalarda buluşuyoruz. İşte o an Zeki'ye yasak koyuyorum. (Etme eyleme diyorum.)
Daha mı açık yürekli olmalıydı, gösterdiği çaba yeterli miydi, inan bilmiyorum.

Şu bir gerçek ki Marc Almond hiçbir zaman Zeki kadar uç olmayı göze alamadı.

Artı, Torch'u ben de çok severim. Non Stop Erotic Cabare ismi bile beni benden alır (-

Ezgi dedi ki...

Non Stop Erotic Cabare dedin de Marc'ın kafa bi dünya çektiği bir videosu var Youtube'da, Torch diye aratırsan çıkıyor. İzlemelisin, saçlar-kaşlar-üstbaş bir harika. Videodaki herkes sarhoş, Marc'n dili dolanıyor falan, Pink Flamingos filmi gibi.

Şatafatı seviyorum sanırım ben, gazino zamanlarında doğmalıydım. Zeki Müren'in çığır açtığını düşünerek biz belki büyüttük kafamızda. Ama Bülent Ersoy'dan- tamam rakı kadehine asılıyor, iyi de musikici, ben küçükken beyaz üzerine pembe yazılı kasetini dinlemişliğimiz çoktur, ve hatta bazı yorumlarını bile sevebilirim- ama ben şunu sevmiyorum: Ben divayım, kürküm için 5 saat uçak da bekletirim, evladım ile başlayan cümlelerle etrafımdakileri de aşağılarım. Bir arkadaşım sen olsan olsan divan olursun demişti kendisi için...töbe töbe terbiyesiz şey ben de alıntı yapıyorum tutup...

Tacim dedi ki...

O benim için hala Bülent (-
Tourch mükemmel bir şarkı. Marc Almond ne yapsa dinlerim severim ben. Soft Cell ya da solo, fark etmez.
Varyete bir kızsın Ezgi. Anladın sen onu (-

Ezgi dedi ki...

TDK'nın sözlüğüne baktım Tacim, hani kötü bişe diyosan falan... İyi evet tam varyeteyim ben, sorma.

Şu anladın sen onu kalıbı ne gıcık ya.Bloglarda pek moda, madem ikinizin arasında, ne yazıyorsun be kardeşim... Çatlıyorum ben neyi anladı acep diye.

Bir sitede zararlı müzikler listesi vardı, ne kadar gay müzisyen varsa toplamışlar. Bu listeye bakacak olursak ne Marc kalıyor geriye, ne Arcade Fire...Hepimizin canı cehenneme gidecek. Müslüman olan daha yapmamışlar, senin için üzülürdüm, Bülent ablamız sakıncalı olurdu. Kendim için üzülürdüm, zira Arto da, Ajdar da giderdi güme.

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons