Dün akşam izlediğim bir haber bülteninde bir dükkandan 6000 YTL'lik elektronik eşya soyan soyguncuların yakalanıp mahkemede "tutuksuz yargılanmak" üzere serbest bırakıldığını duyunca pek sevindim. Zira 30 aralık'ta başımıza gelen o talihsiz olaydan sonra ailecek hırsızlık eğitimi almaya karar verdik. Madem çalıp çırpmanın suçu yok ya da varsa bile zaman aşımından yırtılıyor, neden olmasın? Normal şartlarda çalışarak elde edemeyeceklerimizi birkaç ev soyarak edinebiliriz. Yakında haber bültenlerinde şöyle bir cümle duyarsanız şaşırmayın: "Fotoğraf malzemesi satan dükkanlara dadanan hırsız yakalandı. Hırsızın üzerinden çıkan 5 senelik üniversite diploması şaşırttı. Hırsız "Pişman değilim, gene yapiciim. Nasılsa yakalasalar da serbest bırakıyor T.C mahkemeleri! Hem bu işte daha fazla para var, imkanı olan herkes yapmalı!" diyerek alaycı bir şekilde kameralara sırıtıp el salladı."
İyi de baklava çaldı diye iki çocuğu cezalandıran aynı adalet değil miydi? İyi de banka hortumlayanları zaman aşımından aklayan aynı adalet değil miydi? Bu noktada Anadolu'nun zengin atasözü belleğine başvuruyoruz: Elalem Öpmüş Halime'yi, Gariban Çekmiş Ceremeyi. Üzerine bir de şu yazıyı okuyunca iyice hevesim arttı, yanında staj yapacak marifetli bir hırsız arıyorum, aklınızda bulunsun.
En iyisi yine müziğe vurmak kendimizi bre! Buyrunuz biri Balkanlar'dan, biri de lületaşı ile haşhaşlı çörek memleketi Eskişehir'den iki müzika grubu: Fanfare Ciocarlia ve Gevende. Oturmaya mı geldiniz canım?
0 yorum:
Yorum Gönder