19 Ocak 2007 Cuma

Bir Gece Ansızın Gelebiliriz...

Derler... Okul kampüslerinde öğrenci döver, gazete binalarında gazeteci kurşunlar, ailesinin önünde bombalı saldırı düzenlerler ve "devlet için kurşun atan adamlar" olurlar. Gaiplere karışırlar, katlettikleri aydınların adı kayıtlara faili meçhul olarak geçerken birileri onları korur, yeri geldiğinde aydının tepesine düşünce suçu diye binen T.C Anayasası bunlara katiyen dokunamaz zira arka taraflarda muhakkak "dokunulmazlık" payesi alan bir "derin milletvekili", bir "üst düzey bürokrat", bir "derin devlet" maşası vardır. "Ya Sev, Ya Terket" diye ağızlarından tükürük saçarak kafatasçılık yapanlar yeşil pasapotları ile Kapıkule'den ilk çıkacak güruhta yer alırlar. Dün birilerini "hedef" gösteren neofili yazarlar bugün katledilen aydının yakın arkadaşı olur, haberi bilmem hangi yemek salonunda bilmem hangi önemli şahıslarla yaptıkları toplantıda öğrenirler. Kör ölür, badem gözlü olur.


Bugünden itibaren kimse Türkiye'de iyi şeyler olabileceğine inandıramaz beni. 19 Ocak 2007 tarihinden itibaren artık Türkiye'de düşünceye değer verildiğine kimse beni inandıramaz. Bugün Hrant Dink öldürürüldü. Linkteki haberde ilgimi çeken iddia İstanbul Vali Yardımcısı'nın yanındaki yakınlarının sözü oldu:" Sokakta başına birşeyler gelebilir." İstanbul Vali Yardımcısı'nın yakınları...




Bu ülkede kaleminizi ezilenlerden, azınlıklardan, asla ve asla gerçekleşmeyecek olan eşitlikten, haktan-hukuktan, düşünceden yana oynatır ve derin devletin işlerine çomak sokarsanız 18-19 yaşındaki maşalar bir gece ansızın tepenizde biter, işinizi bitirirler. Geceye ne hacet...Artık güpegündüz...Cesediniz de saatlerce yol ortasında bekler de kimsenin umrunda olmazsınız. Demek ki neymiş? Faili meçhul cinayetler tarihimizin sayfalarına 1990, 1993, 1999 tarihlerinden sonra 2007'yi de ekleyecekmişiz. Hrant Dink Türkiye'de düşünceleri nedeniyle katledilen 60. gazeteci olmuş. Ne istatistik ama...




Hrant Dink'in ölümünden sonra kimse Türkiye'nin aydınlık bir geleceği olduğuna beni inandıramaz. Yaşasın ey damarlarında asil kan akan Türk gençliği! Yakında alışveriş ve yatak muhabbeti yapan kadın, gecede kaç hatun götürdüğünü yazan erkek yazarlardan başka birşey okuyamayacaksın gazetelerde. Ansızın değil, göstere göstere geliyorlar çünkü... Resmi açıklamalar da gelmeye başladı, bir kanlı el, bir bu kurşun Türkiye'ye atılmıştır, bir barış ortamına çomak sokuldu muhabbetidir gidiyor. Siz biliyor musunuz hangi barış ortamından bahsedildiğini? Siz artık huzurluca "Türkiye'yi Avrupa'ya rezil ettiler, dış mihraklar şimdi bu olayı Türkiye'nin aleyhinde kullanacak, Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı onaylanacak..." laflarına inanabiliyor musunuz?
Kalemini ezilenlerden, azınlıklardan, asla ve asla gerçekleşmeyecek olan eşitlikten, haktan-hukuktan, düşünceden yana oynatan ve derin devletin işlerine çomak sokan bir aydınınız öldürüldü, ötesi yok. Ötesi Resmi Tarih... Resmi tarih ise şanlı Türkiye fotoğraflarıyla dolu, afiyetle yutan için...



Not:Bugün Taksim'de, saat 20:00'e kadar cinayeti kınamak için oturma eylemi düzenlenecek.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons