non, rien de rien, non, je ne regrette rien, ni le bien qu'on m'a fait, ni le mal, tout ça m'est bien égal. non, rien de rien, non, je ne regrette rien. c'est payé, balayé, oublié. je me fous du passé. hayır, hiçbir şeyden pişman değilim bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin hepsi aynı bana hayır, hiç, ama hiçbir şeyden hayır, hiçbir şeyden pişman değilim ödendi, süpürüldü, unutuldu. geçmişten bana ne! Edith’i her dinlediğimde benzer bir duyguya kapılırım ben de. Doğumumdan çok önce şakımış Kaldırım Serçesi’nden şansonlar her daim başucumda çalınmayı beklerler. Kimi zaman yağmurlu ve soğuk bir kış gününde İstanbul’un eski bir mahallesindeki bir eskici dükkanında duyarım sesini, kimi zaman kendimi dört duvar arasına hapsetmiş, kimselerle görüşmek-konuşmak istemezken yalnızlık paylaşırız bir kadeh şarap eşliğinde. Bütün şarkılarını severim ama L’etranger ile La Foule başımın tacıdır. Sokak Kızı Edith, benim şarkılarımı söyler sanki. Filmi izlerken beni çok etkilemiş bir sahneden söz etmek istiyorum. 3 yaşındaki Edith, annesinin onu terk etmesi üzerine babası tarafından genelev işleten büyükannesine bırakılır. Genelevde çalışan kadınlarla birlikte zaman geçirmeye başlayan Edith, özellikle Titine adlı kadınla yakınlık kurar. Edith’in varlığı Titine için sevinç kaynağı olur, bir et pazarından farksız genelevde kadınlar küçük kızda hayat ve masumiyet bulurlar. Ayrılık vakti gelip çattığında Titine küçük arkadaşı Edith’den ayrılmamak için kendini paralar ama nafile… Edith, sonunda Fransa’nın ve dünyanın en güzel kadın seslerinden biri olacağı yola babasıyla birlikte çıkar. Yıllar sonra dostluğa inanıp inanmadığını soran gazeteciye “gerçek dostlarım hep sadıktır.” diye yanıt verecektir. İşte bu sahne tökezlediğimiz anlarda elimizden tutup kaldıracak dostların değerini anımsattı bana ve herkesin uzaklarda da kalmış olsa bir Titine’i olmasının dayanılmaz hafifliğini düşündüm. Hiç bilemeyecek olsa da benim hayatımı paylaştığım Titine'lerimden biridir işte Edith. Filmi yaş ortalaması yüksek seyirci topluluğunun arasında izlediğim düşünülürse Edith ile tanışmamış gençlik adına üzülmemek elimde değil doğrusu, eklemeden geçemeyeceğim. Edith bu kadar yalnızlığı haketmiyor. Fotoğraflar Last FM'in websitesinden alıntıdır. Bağlantılar
Edith Piaf’ın hayat öyküsünün anlatıldığı “La Môme” adlı film 3 Ağustos’ta vizyona girdi. Kaldırım Serçesi’nin çocukluğundan ölümüne kadar geçen 47 yılı 140 dakikaya sığdıramayan ancak birbirinden güzel Edith Piaf şarkılarıyla öykünün iç içe geçtiği ve su gibi akıp giden filmde Marion Cotillard, Sylvie Testud, Gérard Depardieu gibi oyuncular rol alıyor. Filmde ayrıca yüreğimize kazınmış Edith Piaf şarkılarının öykülerini de öğrenme fırsatını yakalıyoruz. Aralarında “Padam Padam”, “La Vie En Rose”, “Milord”, “Non Je Ne Regrette Rien” ve "La Foule" gibi şarkılarında bulunduğu 30 şarkı filmin başından sonuna kadar Edith’in kısa yaşamını izlerken bize eşlik ediyor.
4 Ağustos 2007 Cumartesi
La Môme: Herkesin Bir Titine'i Olmalı
08:25
Ezgi
1 comment
1 yorum:
Duygularına ortak olmamak düşüncelerine katılmamak mümkün değil.Edith piaff rolünde marion cotillard çok başarılı bir iş çıakrmış doğrusu.O "r" leri vurgulu söyleyen adeta çektiği acıalr sesine yansımış olan piaff yine büyülüyor bizi...
Yorum Gönder