4 Ağustos 2007 Cumartesi

La Môme: Herkesin Bir Titine'i Olmalı



non, rien de rien,

non, je ne regrette rien,

ni le bien qu'on m'a fait, ni le mal,

tout ça m'est bien égal.

non, rien de rien,

non, je ne regrette rien.

c'est payé, balayé, oublié.

je me fous du passé.

***

hayır, hiç, ama hiçbir şeyden

hayır, hiçbir şeyden pişman değilim

bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin

hepsi aynı bana

hayır, hiç, ama hiçbir şeyden

hayır, hiçbir şeyden pişman değilim

ödendi, süpürüldü, unutuldu.

geçmişten bana ne!

Günlerden bir gün Charles Dumont adlı bir genç adam, Edith Piaf’ın kapısını çalıyor ve bir bestesi olduğunu ve dinletmek istediğini söylüyor. “5 dakikan var,” diyor Edith. Genç adam piyanonun başına geçip Non Je Ne Regrette Rien’i söylemeye başlıyor. Edith sonunu bile dinlemeden sahipleniyor şarkıyı: ”Bu şarkı benim! Beni anlatıyor!"

Edith’i her dinlediğimde benzer bir duyguya kapılırım ben de. Doğumumdan çok önce şakımış Kaldırım Serçesi’nden şansonlar her daim başucumda çalınmayı beklerler. Kimi zaman yağmurlu ve soğuk bir kış gününde İstanbul’un eski bir mahallesindeki bir eskici dükkanında duyarım sesini, kimi zaman kendimi dört duvar arasına hapsetmiş, kimselerle görüşmek-konuşmak istemezken yalnızlık paylaşırız bir kadeh şarap eşliğinde. Bütün şarkılarını severim ama L’etranger ile La Foule başımın tacıdır. Sokak Kızı Edith, benim şarkılarımı söyler sanki.


Edith Piaf’ın hayat öyküsünün anlatıldığı La Môme” adlı film 3 Ağustos’ta vizyona girdi. Kaldırım Serçesi’nin çocukluğundan ölümüne kadar geçen 47 yılı 140 dakikaya sığdıramayan ancak birbirinden güzel Edith Piaf şarkılarıyla öykünün iç içe geçtiği ve su gibi akıp giden filmde Marion Cotillard, Sylvie Testud, Gérard Depardieu gibi oyuncular rol alıyor. Filmde ayrıca yüreğimize kazınmış Edith Piaf şarkılarının öykülerini de öğrenme fırsatını yakalıyoruz. Aralarında “Padam Padam”, “La Vie En Rose”, “Milord”, “Non Je Ne Regrette Rien” ve "La Foule" gibi şarkılarında bulunduğu 30 şarkı filmin başından sonuna kadar Edith’in kısa yaşamını izlerken bize eşlik ediyor.


Filmi izlerken beni çok etkilemiş bir sahneden söz etmek istiyorum. 3 yaşındaki Edith, annesinin onu terk etmesi üzerine babası tarafından genelev işleten büyükannesine bırakılır. Genelevde çalışan kadınlarla birlikte zaman geçirmeye başlayan Edith, özellikle Titine adlı kadınla yakınlık kurar. Edith’in varlığı Titine için sevinç kaynağı olur, bir et pazarından farksız genelevde kadınlar küçük kızda hayat ve masumiyet bulurlar. Ayrılık vakti gelip çattığında Titine küçük arkadaşı Edith’den ayrılmamak için kendini paralar ama nafile… Edith, sonunda Fransa’nın ve dünyanın en güzel kadın seslerinden biri olacağı yola babasıyla birlikte çıkar. Yıllar sonra dostluğa inanıp inanmadığını soran gazeteciye “gerçek dostlarım hep sadıktır.” diye yanıt verecektir. İşte bu sahne tökezlediğimiz anlarda elimizden tutup kaldıracak dostların değerini anımsattı bana ve herkesin uzaklarda da kalmış olsa bir Titine’i olmasının dayanılmaz hafifliğini düşündüm. Hiç bilemeyecek olsa da benim hayatımı paylaştığım Titine'lerimden biridir işte Edith.


Filmi yaş ortalaması yüksek seyirci topluluğunun arasında izlediğim düşünülürse Edith ile tanışmamış gençlik adına üzülmemek elimde değil doğrusu, eklemeden geçemeyeceğim. Edith bu kadar yalnızlığı haketmiyor.

Fotoğraflar Last FM'in websitesinden alıntıdır.

Bağlantılar

IMDB'de La Môme

Film Hakkında Türkçe Bilgi ve Seanslar

1 yorum:

Anonymous dedi ki...

Duygularına ortak olmamak düşüncelerine katılmamak mümkün değil.Edith piaff rolünde marion cotillard çok başarılı bir iş çıakrmış doğrusu.O "r" leri vurgulu söyleyen adeta çektiği acıalr sesine yansımış olan piaff yine büyülüyor bizi...

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons