Ben bu yağmur dualarına fena taktım. Geçen Cuma günü Müftülük izniyle vatandaşlarımız yağmur duasına çıkmış, 2 gün sonra İstanbul’un göğünü kara kara bulutlar kaplamış, 5-10 damla düşmüştü toprağa. Daha “yağdı yağacak, yağdır mevlam su” demeye kalmadan o kara kara bulutlar yürüyüp gittiler başka diyarlara. Eh, aklımıza Haraptar köyü gelmedi değil hani, yağmur duasına çıkanlar arasında cünup var mıydı yok muydu bilinmez. Bugün de haberlerden öğrendik ki İstanbul’a yaramayan duayı Ankara’da denemek için Müftülük izin vermiş. Ve eklemiş: “Önce bütün önlemleri alacaksınız, sonra “Allah’ım, ben her ne gerekiyorsa yaptım, şimdi yağmur yağdırmanı niyaz eylerim!” diyip tevekküle duracaksınız.
Allah için dua etmekte üstümüze yok ama iş önlem almaya gelince unutkan kesiliyoruz. Ankara, Ankara güzel Ankara’nın su boruları 96’dan beri tamir görmemiş. Dile kolay, 11 sene… ASKİ haklı olarak toprağın altındaki her boruyu nasıl kontrol edelim, diyor. Yani rica ederim sayın vatandaş, adamların işi su borularını kontrol edip arıza gidermek mi yani? Komik olmayın. Koskoca ASKİ’nin su borularından daha mühim işleri var. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) gibi kimi ideolojik gruplar da kesinti sonrası verilen suyun ve borulardaki havanın basıncı nedeniyle boruların patladığını iddia ediyorlar, vay vatan hainleri.
Ankara’da Gökçek afişler yaptırmış, “Avrupa Başkenti Ankara” yazıyormuş üzerinde. O Avrupa’nın Başkenti Ankara’da dün emeklinin birini gösterdi televizyon, 20 yıllık emeğim gitti diye ağlıyordu. O başkentte çocuklar lağım sularında eğleşiyordu. Ankara’ya gürül gürül su gelecek demişlerdi Gökçekgiller, inanmamıştık. Şimdi de “72 saat sonra Ankara suya doyacak!” diyor Gökçekgiller. Sevgili Ankara, ben olsam Hazreti Melih’i dinler, tez zamanda uzak akrabalarımın evine kapağı atardım. Ankara’ya suyun nereden geleceği hiç belli olmuyor, Allah muhafaza, elinizde kalan son donunuzu da kaybedebilirsiniz. Ama İstanbul’a gelmeyin, bizim de durumumuz sizden farksız değil. Allah’a yağmur dilekçemizi yazdık, hala işleme koymadı. Hem sizin kral yüzünden bizim mahallede kadınlar birbirine girdi. Bizim apartmanın sakinlerinden biri şakır şakır bahçe sulayan apartman kapıcısına “Şu suyu idareli kullanın. Ankara gibi mi olalım yani?” dedi. Hani Ankara uzak ya bize, aradaki 350 km. kendimizi şimdilik rahatlatmamıza yetiyor. 7 ay yetecek suyumuz var şükür ki, sonrası Allah kerim. Allah’ın hikmetinden sual olunmaz.
Amin.
Ankara’yı Sel Aldı Haberleri:
http://www.aa.com.tr/tr/turkiye/16/
4 yorum:
bende radikal gazetesinden okudum.. bugün de devam ettik durumun vehametine fakat bir yerleri yemediğinden olsa gerek hala gökçek hazretleri bin AKP medyaya çıkıp bir şeyler söylemiyormuş..
ayrıca göreve geldiğinden bu yana yıllar geçmiş olmasına rağmen su rezervlerinin aynı kalması da bir hayli enteresan soğrusu
Kendisine bundan yıllar önce bir TV şovunda bir hayat kadını uygun yanıtı vermişti. O günden bugüne en favori cümlelerimdendir.
Nakhar,
Sayın başkan felaketzedelerinin yanında durmaktan öyle yorulmuş, öyle yorulmuş ki evinde dinleniyormuş. "Ankara suya doyacak" açıklamasından başka bir şey gelmedi resmi makamlardan, ben ciddi olarak korkuyorum, Ankara'da tsunami olmaz inşallah. Amin.
Ozan,
Hahaha... Bak güldüm hatırlayınca. Efenim Ozan'nın anlattığı olay tam olarak şöyle cereyan ediyor:
belediye başkanımız melih gökçek, çorumun yerel bir radyosuna konuk olarak katılır. daha sonra melih gökçek radyoda bentderesindeki tüm genelevleri kaldıracağını söyler.
ardında bir hayat kadını æ programa telefonla katılır. melih gökçek'e sitem eder; "bizim ekmek paramızı öyle kazanıyoruz, bunu yapmaya hakkın yok" tarzında şeyler söyler bu bayan..
melih gökçek'in cevabı ise : "orospuluktan meslek olmaz"...
bunun üzerine kadının cevabı : "bu genelevde 30 kadar orospuyuz ama hiçbirimiz senin gibi bir orospu çocuğu doğuramadık.."
Sinirim bozuldu, hala gülüyorum bak.
araştırmacı internetçi ezgu.
Bloglardan "Tifo" bulaşmaz değil mi ? Ne Kızılırmak'mış arkadaş ! 2 haftadır ayağa kalkamadık...Hastayım (!) ulen ben bu Kızılırmak suyuna...
Yorum Gönder