15 Ağustos 2007 Çarşamba

Aldırma Tuğba Aldırma!



İki hafta kadar önce “Haberci: Türkiye Renkleri” adlı programı seyrediyordum. Coşkun Aral ve ekibi Sinop’taydı. Sabahattin Ali’nin mahpusluk günlerine dam olmuş Sinop Cezaevi’nden de bahsedildi programda. Sabahattin Ali’nin “Aldırma Gönül” adıyla bilinen Hapishane Şarkıları Beşlemesi’nin son bölümü olan bu şiiri bu cezaevinde kalırken yazdığı biliniyor. Şair, siyasi fikirleri nedeni ile sürgün edilir ve Sinop Cezaevi’ne konulur. Bir gün hücresinde otururken pencereden dalga sesleri gelir kulağına ve denizin sesini duyacak kadar yakın ama denizi göremeyecek kadar uzak oluşunun özlemini bu şiirin aşağıdaki mısralarına damıtır:

görmek istersen denizi


yukarıya çevir yüzü

deniz gibidir gökyüzü

aldırma gönül aldırma

gönül aldırma



Marilyn Tuğba

Güzide medyamız sağolsun, solllll görüş sahibi mankenimiz Tuğba Özay’ın Hapishane Günlükleri üst başlığıyla sabah, öğle, akşam, kuşluk, yatsı, sabaha karşı tan ağarırken, akşamüzeri gün batarken haberleri sayesinde kader kurbanımızın içerde nasıl vakit geçirdiğinden fazlasıyla haberdar ettirilmekteyiz. Hatırlarsınız, Paris Hilton da geçtiğimiz aylarda mahpus damlarına düşmüş, basın da kendisinin hatıralarını gün be gün kamuoyuna aktarmıştı. Cevval Türk Basını da dış magazinin Paris pazarlamasını örnek alıp Tuğba Özay davasına emsal teşkil ettirmekte gecikmedi. Tuğba şunu yedi, bunu giydi, bayıldı, ağladı, türkü çığırdı, üzerinde bu vardı…dı…dı…dı… Son öğrendiğimiz anekdot ise Tuğba Özay’ın tutuklu bulunduğu Paşakapısı Cezaevi’nde Sabahattin Ali’nin şiirinden bestelenen ve Edip Akbayram üstadımız tarafından yorumlanan “Aldırma Gönül” ü söyleyerek moralini yüksek tutmaya ve kendisine yapılan haksızlıklar karşısında dik durmaya çalışması. Ne diyelim, metin ol yavrum! Metin ol Tuğba!

Aslında ne yalan söyleyeyim, temmuz ayında Manavgat ve çevresinde patlak veren orman yangınlarından sonra televizyonlara çıkıp “Ormanları mafya yakıyor, Orman Bakanı uyuyor!” demeçleri verdiğinde Tuğba’ya sempati duymaya bile başlamıştım. Ancak, Osman Pepe’nin "O manken hanım mafyayı tanıyor olabilir.” minvalinde açıklama yaparken bir bildiği varmış demek ki. Sanırım şimdi de Osman Pepe’ye sempati duymaya başladım. Zaten Melih Gökçek göbeği ve tonton yanaklarıyla TV’ye çıktığında “ay ne sevimli adam” dememek için yıllar yılı Ankara’ya çektirdiklerini gözümün önüne getiriyorum. Ayrıca ben bir film ya da dizi falan izlerken kötülerin tarafını tutarım. Sebebi de şu: İyiler bu denli saftirik olmasın da tufaya gelmesin! Ama işin çelişkili tarafı iyi kalpli asıl oğlan ya da kız acı çektikçe hıçkırıklarıma da hakim olamam. Bir yandan ağlar, öte yandan “ohh oldu sana, akıllı olaydın” derim. Yaprak Dökümü adlı dizide en sevdiğim karakter Ferhunde. Ama erkek olan kötüyü sevmiyorum. Adı gelmedi aklıma şimdi. Neyse, bugün bakar, öğrenirim.


Şu yazdığım şey sebebiyle kendimden ivreniyorum. Alternatif-İstanbul’un en kötü yazılarından birini okudunuz. Tek artısı Google’dan Tuğba Özay’ı aratarak gelecek olanların sitenin hitini arttıracak olması! Zaten günün sözü diye İsmail YK şarkısından bir mısra apartıp baş köşeye konduran Alternatif-İstanbul'dan hayır mı gelir? Kim yazıyor bu yazıları yahu!!! Yazı işleri uyuma!!!


Sahi, Ahu Tuğba, Tuğba Özay için ne demiş, bilen duyan var mı? Ahu Tuğba'yı da aratanlar hoşgeldi! Fatih Ürek'in son şarkısına bayılıyorum ama en büyük Arto!

7 yorum:

ezop dedi ki...

Ah arkadaşım ah, bu adamlar seni de mi ele geçirmeye çalışıyor. Çete bunlar ayol. Tuba Özay kızımız tutuklanınca sevgili mafya onun evini yakarken çıkmıştır o yangın deyivermişti de ben de teorik olarak imkansız olduğunu söylemiştim. Sen şimdi esas o kızımız özgürlüğüne kavuştuğunda gör medyada kopacak fırtınaları. Her kanalda ayrı program, her yerde Tuba Özay patlaması yaşanacak. Ben en çok ondan korkuyorum.

Ezgi dedi ki...

Kitap da yazar di mi?

Allam nerelere gitsek, nerelere atsak kendimizi!!!

ezop dedi ki...

Ya tabi bir de kitap durumu var. O aklımdaydı unutuvermişim yazarken bak. :)Sonra da sinema dünyamıza uyarlanır o kitap edebiyattan sinemaya olarak...O çıkmadan biz tüyelim en iyisi.

esrArengiz dedi ki...

öyle bir düş diliyorum ki
gerçek olsun,
uzak olsun,
öte olsun,
satılık olmasin,
menfaat olmasin,
fani olmasin,
ne olursa olsun Tugbalar olmasin.

gittigin yerde kalsan ne olur, ciksan ne olur??

E. dedi ki...

Bu dileklerimiz keşke gerçek olsa... Ama sizin de dediğiniz gibi yalnızca düş, uyuyup uyanacağız ve gerçekler her yerde karşımızda olacak.

Olabildiğince uzak kalmak, sınırları baştan çizmek ve hayatımıza sızmalarına izin vermemek korur bizleri ancak.

linda dedi ki...

ezgicim yazinla alakali olmiycak belki ama. su anda dusiburgdayim biliyorsun ve su anda bri seyi farkettim ki burdaki bilgisayarda banner gorunmuyor. hayirdir??? hersey yolundami. senin google reklamlari da cikmiyor nedense. hayir sen kria odiycektin bende onlara bir kac kez tiklayim istedim :D ama olmuyor canimin ici haberin olsun.

tugbalar olmasin kampanyasinada sonsuz desteklerimi sunuyorum.

E. dedi ki...

Linda'm,

Bazen internet bağlantısından ve bazen de adblock gibi zımbırtıların aktif olması nedeniyle reklamlar ve banner gözükmüyor. Bende de oluyor. Sitede sabah bir açılmama problemi de vardı ama düzeldi. Benim dizüstüde fotoğrafların ve bannerin gösteriminde problem yok.

Diğer bilgisayarlarda görünüp görünmediği bildirilebilirse iyi olur sanırım.

Gerçi sen kullanmıyorsun ama İnternet Explorer'dan ziyade Firefox dostu bir site burası, yazı karakterleri ve fotoğrafların düzgün görünebilirliği açısından.

Ev kirasına gelince... Adsense yokken nasıl ödediysek bu ay da öyle yaptık.:) Düşünmen yeter.

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons