Diskotek Milliyetçiliği

Memleketim insanının en ayırt edici noktalarından biri bulduğu her boş duvarı yazı ile doldurma çabası ve arzusu ile dolu olmasıdır. Bu durum şehrin boş bir duvarında vuku bulabileceği gibi binlerce yıl öncesinden kalma bir tarihi kalıntıda da gözümüze çarpabilir. Biliyoruz ki bu meret elin memleketinde sanat kategorisine sokuluyor, adına da Grafiti deniyor. Ama bin yıllık tapınağa kimse aşkını kazımıyor. Bizim elemanlar elin bu açığını görmüş, Eyfel kulesine bile yazı yazmış. Maksat "aha, buradan büyük Osmanlının torunlarından biri geçmiş!" dedirtebilmek.

Sahi şu ara disko ve gece klüplerinde en fazla dinlenen iki şarkıdan birinin Ayten Alpman'dan Memleketim, diğerinin İbrahim Tatlıses şarkılarından birinin disko versiyonları olduğunu biliyor muydunuz? Di-jey arkadaşların "Jump, Jump, Jump! (Zıpla! Zıpla! Zıpla!)" nidaları arasında çoşuyor gençlik. Vatanımızı, milletimizi ve toprağımızı çok sevdiğimizi gece kulüplerinde Memleketim ile dans edip hatun kaldırarak(!) gösteriyoruz ama Anadolu'nun binlerce yıllık mirasını "Vur kalbime hançeri, yüreğim parçalansın; fazla derine inme, çünkü orda sen varsın." misali yazılarla doldurulacak ilan tahtası olarak görmekten öteye gidemiyoruz.

Tam teçhisatlı uyuz Kadıköy-Moda muh(a)biriniz Ezgi, geçtiğimiz Cumartesi gecesi Moda iskelesine konuşlandı ve sizler için Moda'daki gece kulüplerinden kulağına gelenleri aktardı. Zıplamadan. Bir başkadır benim diskolarım. Çilemse çekerim, kaderimse gülerim. Tek rakibim THY, onlar da grevde!

Posted in: Fotoğraf, ironi