21 Eylül 2009 Pazartesi

Balıkçı Osman Bizim Vatandaşımızın Hikayesidir










Oldum olası, güzel ve oturaklı argo konuşanlara özenmişimdir. Bu işin güzeli mi olurmuş demeyin. Kastım, tabi ki bugünün insanın yedi sülalesine giden, anasına bacısına söven ya da canım hayvanların adlarını istismar eden iğrenç söz öbekleri değil. 



"Oturaklı argo nasıl olur?" sorusu beynime girdiğinden beri, envai çeşit argo sözlüğünü açıp okumaktayım. Can Yücel deseniz hala en mühim başvuru kaynaklarımdan. Ama yabancı bir dili okumaktan ziyade görerek/dinleyerek daha iyi kavradığım gerçeği göz önüne alındığında bu konudaki en büyük yardımcımın filmler, özellikle 60'lı 70'li yılların eski İstanbul arka planlı Sadri Alışık filmleri olması kaçınılmazdı.





Tabi, Sadri Alışık deyince yanına Mualla Sürer'i koymadan olmaz. Nasıl Sadri Alışık bıçkın bir kopilse, Mualla Sürer ise yırtık ve çaçaron mahalle karısı rollerinde harikalar yaratmaktaydı. Üstelik, aralarında geçen diyaloglarla adileşmeden ve sakil muhabbetlere girmeden (merhaba Gökşen! merhaba Meltem!) argonun dibine vurarak nasıl komedi filmi yapılacağının kitabını yazmışlardı. Korkarım ki, o kitap teorik ve de sıkıcı eğitim veren İletişim Fakülteleri'nin sinema bölümlerinde okutulmaz.






Şimdi ben bu kadar nağmeyi nereden aklıma geldi de okudum? Öğleden sonra 1973 yapımı "Balıkçı Osman" filmine denk geldim de ondan.







Film özetle şöyledir: Sadri Alışık'ın oynadığı Balıkçı Osman'ın anası rolündeki Mualla Sürer, oğlunun batakhaneden çıkarıp eve getirdiği şarkıcı kız Meral'e-ki Feri Cansel oynamakta- hayatı dar etmekte, iki aşığı dırdırı ile daraltmaktadır. Filmin muhtelif sahnelerinde müstakbel gelinine şu sözlerle hitap eder: Kokulu tuvalet ibriği, çöplük civcivi, batakhane karanfili, bulaşık suyu.




Gelin görün ki, filmin "İstanbul Ticaret" tarafından takdim edilen filmin fragmanında belirtiği üzere, Balıkçı Osman hepimizin arasında yaşayan temiz, saf ve iyi insanların hikayesidir. Mualla Sürer'in de katı görünen kalbi, o güzel aşk karşısında eriyecek, deniz kenarında yapılan düğünde gelini ile karşılıklı göbek atacaktır.





Şimdi, aradan geçen 40 yıla karşın İstanbul'un herşeyi kadar argosuna meraklı bir kız bu filmleri tekrar tekrar izliyor ve oturaklı argoyu izleyerek öğreniyor. Ruhları şad olsun.





Mutlu son.









0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons