17 Temmuz 2007 Salı

Yaşar Usta'nın Meyvalı Dondurması




Yaşar Usta'nın Bostancı'daki lezzet köşesi. Medyamızın güzide yazarları da Yaşar Usta'nın müdavimleri arasında...

2006 yılında vizyona giren Dondurmam Gaymak adlı filmin sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri senaryosunun özgünlüğü kadar baş karakteri Ali Usta’nın büyük dondurma firmalarına karşı verdiği mücadelenin yerel lezzetlere olan düşkünlüğümüzü ve özlemimizi farkına vardırtmasıydı. Ali Usta harkulade Muğlalı şivesiyle :“O dondurmalar da neymiş, su, yapay aroma, gıda boyası!” derken düpedüz haklıydı. İnsanların reklamların da etkisiyle koşa koşa çubuklu dondurmalar alması Ali Usta’yı çok üzüyordu. Film Ali Usta’nın büyük dondurma tekeline karşı verdiği mücadeleyi kendine has bir sinema diliyle aktarırken bizleri de etrafımızdaki ustalara daha dikkatli bakmaya yöneltiyordu.

Bendeniz'in en çok sevdiği çeşitlerden biri olan Çilekli Dondurma'nın yapılışı

Yaşar Usta, dondurmalarını mevsimine göre seçtiği taze meyvalardan ve şekerden imal ediyor. Bu lezzetli meyvalı dondurmaların içinde çubuğunun üzerinden çıkan şifreyi bilmem kaç bilmem kaça göndererek araba-ev kazanacağınızı vaadeden fabrika dondurmalarında fazlasıyla bulunan yapaylıktan eser yok. Zaten dondurma deyince aklınıza bu fabrikasyonlar geliyorsa yanılmayı baştan kabul ederek Yaşar Usta’nın Bostancı’daki yerine uğrayın. Taze çilek, kavun, şeftali, karpuz ve cevizin aromasından değil, bizzat kendisinden damıtılmış dondurmayı tadın. Bir çırpıda yutuvermeyin ama, bir parçasını lezzeti damağınıza yayılsın diye dilinizin üzerinde bekletin. Yaşar Usta'nın dondurmalarının neden bu kadar övüldüğünü ve sevildiğini anlamanız için bu tadım deneyimi yeterli olacaktır zaten. Fabrikasyon dondurmaların saklandığı dolaplar sizinle hoşbeş etmez ama cömert Yaşar Usta eğer oradaysa özenle yaptığı dondurmalar hakkında bilgi verir, bir külah dondurmayı tatmanız için ikram eder. İşte o zaman anlarsınız ki dünya işini aşkla yapan becerikli ustaların yüzü suyu hürmetine hala yaşanılası bir yer.



Yaşar Usta

Uzun lafın kısası çeşitler meyvanın tazesine göre hergün değişse de Yaşar Usta’nın kavunlu, şeftalili, çilekli ve limonlu dondurmasını tatmadan yazı bitirmeyin, hatta İstanbul’a gelen misafirlerinizi eski zamanlardaki gibi dondurmacıya götürün, hoşbeş ederken “İyi ki İstanbul’a gelmişiz” desinler. Yaşar Usta’ya söz verdiğim gibi fotoğrafları ve çilekli dondurma yaparken çektiğim videoyu sizinle vakit geçirmeden paylaşıyorum. Şimdi ben susuyorum, sözü görsellere ve Yaşar Usta’nın maharetine bırakıyorum.




Yaşar Usta’nın Adresi: Ali Nihat Tarlan Cad. No: 34/2, Bostancı (Minibüs yolunda Shell benzin istasyonu’nun karşı sokağı, Biberoğlu fırınının bahçesi)











7 yorum:

Goddess Artemis dedi ki...

Eski bir Bostancılı olarak, ne Moda'da Ali'nin dondurması, ne Cadde'de Mado veya Zeynel... İllâ ki Yaşar Usta! :o)

Ezgi dedi ki...

Evet, minibüs yolundan Bostancı Sabit Pazar'a inen ara yolda Mado açıldıysa da Yaşar Usta'yı pek etkilememiş gibi gözüküyor. Haklı bir üne sahip kendisi. Kah dondurma tezgahının başında, kah meyva alışverişi yaparken karşılaşıp hoşbeş etmek mümkün. Madodakiler "hanfendi" falan diyorlar, benim nerem hanfendüüü?:)

"Buralar Hep Dutluktu" yazısı bana Loksandra:Bir İstanbul Düşü adlı kitabı anımsattı.

Bu yorumu yazıp gönderene kadar canım çıktı, Türk Telekom'a saygılarımla...(hrrr)

Glossa dedi ki...

Ama Ezgi, oldu mu şimdi ya? Bu sıcakta, bir de fotoğrafla videoyla filan, bu kadar güzel dondurma yazısı yazılır mı? İstanbul'da olanı var olmayanı var değil mi ama? :) (Birden buranın İstanbul rehberi olduğunu hatırladım.)

Çocukluğumda bile annemin bana aldığı dondurmayı gizlice çöpe atacak kadar dondurma sevmeyen -daha doğrusu çok dondurma seçen- biri olarak bu senenin yaz sıcakları ban Algida'dan başka dondurmalar denettirdi. Meğer Mado da güzelmiş (hakkını yemeyelim şimdi). Ankara'nın Demirtepesi'nde de, tıpkı Yaşar Usta gibi bir dondurmacı varmış mesela dün öğrendiğime göre. Daha yeni yeni giriyorum bu alana, hadi bakalım :)

Ezgi dedi ki...

Deniz,

Ustaların başımızın üzerinde yeri var, değil mi? İğneada'da (Kırklareli'nin ilçesi, Bulgaristan sınırına yakın, Karadeniz'e kıyısı olan ve Istırancalar'ın eteğinde küçük bir belde) tattığım naneli dondurmayı hala yana yakıla arar, hiçbir yerde bulamam.

Burgazada'da ise sakızlı dondurma yemeden dönmem, hatta dönüşte Yaşar Usta'dan dondurma alır, keyfe devam ederim.

Deniz, Ezgi: aklınızda bulunsun, İstanbul'a gelip de Yaşar Usta'dan dondurma yemeden dönülmez.:)

Eda dedi ki...

Yaşar Usta hakkındaki yazıyı dikkatlica okudum, videoyu izledim. Hiç tatmadım ama sayenizde gidip tadılacaklar listeme ekledim.

Ustaları yalnız bırakmamak lazım, öyle değil mi?

hakan yildiz dedi ki...

istanbul denilince nedense hep akla tarihi yarim ada akla geliyor. buna sidettele karsi cikiyorum. bir seyahat ajentasi olarak ozel kisiye ozel turlarimizda YASAR USTANIN dondurmasını tatdirmadan turu tamamlamiyoruz www.goturkeytours.com sitemizde ozel bize has tatlari sunan sehir lokanta ve pastenelerinin listesini bulabilirsiniz.

dondurmacı dedi ki...

narlı dondurmasını yemiyen yaşar ustadan dondurma yedim demessin

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons