21 Temmuz 2007 Cumartesi

Apartman Teyzeleri


Apartman teyzeleri'nin işaret parmağı Demokles'in Kılıcı gibi tepemizde sallanıyor mütemadiyen.

Takvimler 93 yılını gösterirken sevgili okuyucu, ben 10 yaşında bir kız çocuğuydum. O zamanlar karşıda yaşardık biz ve o zamanlar bizim için karşısı Kadıköy’dü. Apartmanların sıralandığı alelade bir yer olan sokağımızda mahallenin diğer hırtlarıyla oyun oynayarak zaman tüketirdik, sonra babam mutfak masasına oturtup kareli method deftere Fen Bilgisi ödevimi yaptırırdı. Mutfak masasının tam karşısındaki kaloriferin altında yoğurt kutusuna ektiğim fasülyeler dururdu. Neyse, biz en çok futbol oynamayı severdik. Mahalledeki çocuklardan birinin 3 yaşındaki kardeşini kaleye koyup tek kale maç yapardık, ben tek başıma 8 gol atardım. Daha önce de belirtmiş olduğum üzre yaşım 10, diğer çocuklar da aşağı yukarı aynı yaşta. Bir güç esşitsizliği olduğunun farkına varmışsınızdır sanıyorum. Biz böyle ufaklığa gol atıp zafer çığlıkları atarken karşı apartmanın en alt katında oturan ve adına Amerikan denen bir adam kafasını camdan çıkarır ve bizi “gidin başka yerde oynayın, gelirsem kırarım bacaklarınızı” diye haşlardı. Bu adamcağıza neden Amerikan denildi, hiç bilmem. Beyaz saçlı, sakallı bir adamdı ve hep başı ağrırdı. (bizim yüzümüzden). Futbol oynarken zıvıttığımızdan başının ağrımasını anlarım da kendi halimizde evcilik oynarken nasıl ağrıtmayı başarırdık bilmem. Amerikan bağırmaya başlayınca 5 dakika için apartmanın içine saklanır, sonra gene çıkar ve oyuna devam ederdik. Ta ki apartman kapısından elinde saplı süpürgeyle görünene kadar. Bizi doğurana, doğmamıza vesile olana söve saça kovalardı bahçeden, biz de “Amerikaaaan, Amerikaaaan” diye güle bağıra kaçardık.

Bunu neden anlattım: Okulların tatile girmesiyle bizim mahallenin bilimum çocuk nüfusu sokakta yaşamaya başladı. Kimisi incik boncuk satıp okul harçlığı çıkarma derdinde, kimi de bizim yıllar önce yaptığımızı yapıp top oynuyor. Mahallemizin güzide teyzeleri bu durumdan fevkalade rahatsız. Geçtiğimiz günlerde bir teyzemiz camdan başını çıkarıp oynayan çocuklara aynen şöyle dedi: “Gidin kendi apartmanınızın bahçesinde oynayın. Ananız doğuruyor, sonra da başından atıyor sizi!” Kadının el kadar çocuklara söylediği bu laf benim ağrıma gitti. Çocukların yüzü düştü. Toplarını koltuklarının altına alıp küskünce evlerine gittiler. Bugün yine teyzelerden biri maç yapan çocukları bir güzel azarlayıp başka apartmanın bahçesinde oynamalarını buyurdu. Kendim teyze olacak yaşa geldim ama çocukların bizim yıllar önce gördüğümüz muameleye maruz kalmaya devam etmesi sinirimi bozuyor. Şimdiki çocuklar ses de çıkarmıyor, biz yine sınır zorlardık.

Çocukların oynayacağı yerlere otopark, garaj, apartman vs. diken büyükler şimdiki çocukların nedense (!) sosyopat olduğundan yakınıyor. Buldukları kıç kadar alanda oynamaya çalışan çocuklar ise apartman teyzelerinin gazabına maruz kalıyor. Bu apartman teyzelerinin hiçbir şeye tahamülü yok. Bu teyzelerin tahamülsüzlüğünün nedenleri üzerine geliştirdiğim kimi tezler var. Benim insanların tahamülsüzlüğünün nedeni olarak gördüğüm sadece tek bir nokta var. Aslında bütün sorunların temelinde yattığını düşüdüğüm bir nokta o. Belki bilare paylaşırım. Yarınki seçimlerde çocukların oyun oynayacağı alanları gaspetmeyecek partilere/bireylere oyunuzu verin. Apartman teyzesi/Amerikan’ı olmayın. Çocuklarımız büyüyünce apartman teyzesi/amcası olmasın. Çocuklarınızı sokağa oynamaya salmazsanız böyle siteler hazırlarlar büyüyünce, uyarmadı demeyin.

1 yorum:

fırat dedi ki...

Hemen Ahu'nun reklamını yap. Az değilsin Ezgi, birde anlaşamıyorum o frapanla diye yakınıyorsun.

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons