Bütün kızlar, erkeklerin lodoslarına karşı / Hem giyinmiş hem soyunmuşlar / Hem de kapanmışlar içlerine / Badem taneleri gibi / Ve lodos vurdukça / O eteklerini kaldıran lodos / Doğdukça doğurdukça kendilerini / Kocasız bir bebek gibi... / Öpüp okşayacakmış... / Başka ve o yaşta ne beklersin ki / Kayaların başında / O dallı giysileriyle / Kimi bekler ki onlar / Poseydon'dan başka / Bu kayalarda durmuş / Bu kızlar ne bekler ki / Bir aşk için boğulmaktan başka... / Hepsi de karaya vurup / Zaytinlerle keçiboynuzlarına / Kendilerini dağıtıp verip / Kökten çıkan dallardan / Yapraklar olmaya... / Rüyası bu Datça'nın / Kadınları okudukça / Okunacak bir güzel kadınlık ve güzellik / Datça olacak Datça / Kadınların yarımadası... / Boşuna değil o dediğim / Burası Afrodiça / Ve gördüğüm bütün herşey / Sevda, Aşk ve Tazelik / Ve Zeytinlerden ve yaşamaktan / Başka bişeyi olmayanların yeri... / Kara Maça'ya karşı... / Fallarda kurtulmuş görünen / Ademi Bademiyle / İyi bilir bir kişiynen/ Yaşamı bilmeyiynen / Yaşanan belki de bir haç / Denizin üstüne vurulmuş.. /Ama şeklini derhal bozabilir / En ufak bir esinti / Mesela bir hilal de olabilir. / Korkutucu olan şey benim gördüğüm / Ne haç, ne acı, ne haraç olmasıdır... / Burayı ben gözlerimi kapadıktan sonra dünyaya / Yaşamayı hızla öğrenemediğimizden ötürü / Bu yarımadaya, yarım yarım derken / Ufalaya ufalaya / Zaten bitirmişsiniz ya... / Ufalarsanız eğer / İki elim boynunuzdadır derler a... / Ben de bu yarımadayı / Kucağıma kapıp öleceğim,/ Ne gavurun, ne müslümanın... /Hiçbiriniz görmeyeceksiniz artık o güzel yeri /İşte bu şairin ve ölümün emri.. (Hıdrellez, Mekanım Datça Olsun-Can Yücel, 1992)
5 Mayıs’ı 6’ya bağlayan gece Hıdrellez… Bir telefon aldım gece. “Ezgi, istediklerini bir kağıda çizip balkona ya da pencerenin önüne koy. İyilerin dilekleri kabul olurmuş..”
“Benimkinin kabul olması için Hızır’ın evleri karıştırmış olması gerekir ama…”
"Hadi canım sen de..."
"Lunatiğim ben..."
"Ay çarpmışlardanız hepimiz."
"Yarın dolunay olacak."
"Nerden biliyorsun?"
"İçime doğdu. Şaka, nerden olacak bu gece dolunay var, yarın da olur diye düşündüm."
...
Hıdrellez gecesi tuz yiyip yatan genç kız rüyasında kimi kendisine su verirken görüyorsa onunla evleneceğine inanılır.
Dilekler bir kağıda yazılıp gül fidanının dibine gömülür ya da dallarına asılır.
Evin balkonuna üzerinde dileklerin çizili olduğu kağıtlar bırakılır.
Hıdrellez’de hasırların yakılması, yakılan ateş üzerinden sağlık, sıhhat dilenerek üç defa atlanması da gene sağlıkla, şifa dileği ile ilgili bir gelenektir. Hıdrellez gecesi Hızır’ın yeryüzünde gezindiği ve dokunduğu yerlere bereket saçacağına dair olan halk inancı sonucu birtakım geleneklerin sergilenmesine vesile teşkil etmektedir. Mesela yiyecek ve içecek kapları ile zahire ambarlarının kapakları açık bırakılır. Cüzdan veya para keselerinin ağızları kapatılmaz.
Akarsuya, dilekler bir kağıda yazılarak bırakılır. Mesela İzmir ve çevresinde dilek kağıtları Hıdrellez sabahı denize bırakılmaktadır. (Biz Eskişehirliler doğru Porsuk nehrine…)
Evde kalma tehlikesiyle karşı karşıya genç kızların başları üzerinde Hıdrellez günü yeni kullanılmamış kilit açılır.
hıdırellez deyince aklıma hep çingeneler gelmiştir, tabi çingeneler deyince de bu güne kadar en sevdiğim filmlerden biri olan "çingeneler zamanı" ve onun harika müzikleri ...iyi geldi verdiğin linkten bu müziği tekrar dinlemek :)
yaa ara da sitende ki yazılar bir garip çıkıyor benim bilgisayar da, hem mozilla firefox ta hem explorerde denedim aynı, söylemiş olayım :)
2 yorum:
hıdırellez deyince aklıma hep çingeneler gelmiştir, tabi çingeneler deyince de bu güne kadar en sevdiğim filmlerden biri olan "çingeneler zamanı" ve onun harika müzikleri ...iyi geldi verdiğin linkten bu müziği tekrar dinlemek :)
yaa ara da sitende ki yazılar bir garip çıkıyor benim bilgisayar da, hem mozilla firefox ta hem explorerde denedim aynı, söylemiş olayım :)
Firefox için Görünüm, Dil Kodlaması, Unicode seçeneğini seçersen sorunu çzömüş olursun Gaykedi.
"Çingeneler Zamanı"nı ne zaman izlesem ağlarım. Bir o kadar da gülerim, özellikle şu ananenin sevgilisine.:) Gerçi şu sıra ben ne izlesem ağlıyorum.
"Ederlezi" ve "Ederlezi Avela" pek güzeldir, Beirut da pek hoş icra etmiş.
Yorum Gönder