17 Haziran 2007 Pazar

Tarantino İftiharla Sunar: Ölüm Geçirmez (Death Proof)



Tarantino’yu nasıl bilirsiniz? Şiddeti bol keseden harcadığı filmleriyle, diğer filmlere ve yönetmenlere çaktığı selamlarla, birbirinin içine geçmiş olay örgüleriyle, Uzakdoğu sinemasına-özellkle de Kitano’ya- olan hayranlığıyla, sokak dilinin dibine vurmasıyla, la, la, la… Tarantino’nun sinemada kendine has bir dil yarattığı bir gerçek, Ölüm Geçirmez (Death Prof) filminde bildik Tarantino bileşenlerini seyirciye sunmaya devam ediyor, ama bir farkla: Tarantino’muz hiç olmadığı kadar feminist!



1970’li yılların kaçmalı-kovalamacalı alelade B sınıfı filmlerin atmosferinden ilhamını alan “Ölüm Geçirmez (Death Proof) ”, müziğinden jeneriğine kadar bu havasını koruyor. Tarantino, B sınıfı filmleri hatalarıyla sevaplarıyla alıyor, filmine uyarlıyor. Filmi izlerken kimi yerlerde kopmalar, atlamalar, görüntüde yanmalar, renk kaymaları gibi tuhaflıklar oluyor. Sinemanın makinistini ıslıklamadan önce şunu aklınıza getirin: İzlediğiniz bir Tarantino filmi ve teknik yetersizlik gibi görünen bütün bu kusurların bu adamın dünyasında bir anlamı var! Tarantino’nun oraya buraya çaktığı selamlar bu kadar da değil. Filmdeki kızlardan birinin cep telefonunun melodisi Kill Bill’e gönderme, ayrıca Kitano’nun Zatoichi filmine de öpücük atılmış, hiç şaşırmadık. Zira Tarantino’nun Uzakdoğu sinemasına ve özellikle Kitano’ya olan hayranlığını sağır sultan duydu. Artık kendisi de kült yönetmenler sınıfına dahil olduğuna göre geçmişe dönüp kendi filmlerinden de alıntı yapmayı ihmal etmiyor, artık klasikleşmiş araba bagajı çekimlerini, karakterlerin etrafında toplanıp sürekli konuştukları masa sahnelerini ve kadın ayağına duyduğu fetişizmi de filme serpiştiriyor. Zaten filmi izlerken "adamcağız bütün fentezilerini ve çocukluk hayallerini toplamış, film yapmış" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Tabi bilindik Tarantino alaycılığı yine iş başında. Tarantino, kızların araba konusundaki cehaletiyle Pretty in Pink filmine gönderme yaparak dalgasını geçiyor. Tarantino filmlerinde klasik arabaların arz-ı endam etmesi şaşırtıcı değil . Filmin ilk bölümünde bir Mustang, ikinci bölümde ise Ölüm Noktası (Vanishing Point) filminde kullanılan arabanın aynısı (70 model bir Dodge, Magnum motorlu) rol kesiyor. Kızlar arasında geçen bir diyalogda bu arabadan ve filmden uzun uzadıya bahsediliyor.


“Ölüm Geçirmez” adını verdiği modifiye arabasını kullanarak kendi yöntemleriyle kurbanlarını katleden Dublör Mike rolündeki Kurt Russel, oyunuyla efsane mertebesine yükselemiyor ama biz kendisini böyle de seviyoruz, zira eski topraklardan kim kaldı? Russel’ın ete kemiğe büründürdüğü karakter elbette B sınıfı filmlerin seri katillerinin günümüzdeki yansıması. Kendisine kurban seçtiği kadınlar ise güzel vücutlu, seksi kadınlar. Kucak dansı, yakın çekim vücut planları, kadınların ölümlerinin cinsel haz nedeni olarak gösterilmesi tam da Tarantino maçoluğu. ”Ama Ezgi, en başta Tarantino’nun en feminist filmi dememiş miydin?” diyebilirsiniz, ki haklısınız. Film iki bölüm halinde, birinci bölümde 4 güzel kadın kurbanken, ikinci bölümde katil- kurban ilişkisi tersyüz ediliveriyor. Dublör Mike’ın lehine başlayan kovalama sahnesi ilerleyen dakikalarda yön değiştiriyor ve sinir sahibi kadınların birlik oldukları takdirde ne derece manyak olabilecekleri anlatılıyor. (Voila Almodovar, dellenmiş kadınların gücünü sen kadar iyi anlatan çıkmadı henüz!) Ama müzmin maçomuz Tarantino kadınların zaferini vurgularken onlara erkek özellikleri yüklemeyi ihmal etmiyor. “Yönetmenin feminist filmi” derken kastım buydu, filme katılan bir ters köşe, bir alt üst ediliş ama yalnızca şeker sosu. "All That Tarantino."


Kill Bill filmi gişe kaygılarıyla (?) iki bölüm halinde gösterilen Tarantino’nun yeni filmi Ölüm Geçirmez (Death Proof), yönetmenin yakın arkadaşı Robert Rodriguez’le birlikte gerçekleştirdiği ‘iki film birden’ projesi Grindhouse’un ikinci kısmını oluştursa da, ülkemizde Rodriguez’in filminden önce gösterime giriyor. Ölüm Geçirmez (Death Proof), eğlenceli ve sıkmıyor ama 110 dakika sürüyor. Filmin handikaplarından biri diyaloglarla uzatıldıkça uzatılması. Film arasında üşenmeyip çişe gitmenizi öneririm. Filmin soundtrack albümünü ise gördüğünüz yerde çantanıza atın çünkü bütün Tarantino filmleri gibi bunda da müzik başrolde. Yönetmenimiz klasik formülünü bu filminde de işletmiş: güzel kadınlar+kopan kol ve bacaklar+argo+70'ler+müzik+klasik arabalar+Kitano. Dikkatli sinefillerin anlayabileceği bir ayrıntı daha var filmde, kötü adamın kıs kıs gülmesi aynı Nuri Alço, aynı Tecavüzcü Coşkun! Tarantino 80'li yılların Türk filmlerine de bakınmış olabilir mi diye sormadan edemiyor insan. Eğer Türk sineması'na merak saldıysa yakın zamanda "Tarantino İftiharla Sunar" şeklinde bir yazı ile filmin başlaması ihtimal dahilinde.

Not: Görseller bu adresten alınmıştır.

Yazının en başındaki "Chick Habit" adlı parçayı açarak yazımı okumanızı öneririm. Ölüm Geçirmez'in son jeneriğinde çalan parçadır ve oldukça eğlenceli ve fıkırdatıcıdır.

Filmin websitesi için tıklayın.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons