Ve karşınızda Sao Paolo üzerinden Londra’ya, oradan da İstanbul’a ışınlanan bir güzel: Cibelle
Bu başlık da neyin nesi demeyin lütfen. Uğruna aile ziyaretini bir hafta ertelediğim Ghetto’daki Cibelle performansın maalesef görünürde ne Cibelle’yi ne de mekandaki izleyicileri memnun edebilmiş olması bu yazıya başlık bulmamı da bir hayli zorlaştırdı.
Cibelle , performansına tek kişilik grubunun enstrümanlarını tanıtarak çıktı. Ancak müzikal performansa görsel peformanstan daha iyi hazırlanmadığını ara ara tekleyerek,çaldığını beğenmeyip sil baştan çalarak kanıtladı ne yazık ki. İzleyicilerin gözü bir süre sonra, kendisi ve müziğinden öte arka planda dönen görsellere odaklandı. Yanda gördüğünüz görselse gün içerisinde ülkemizde YouTube’un engelli olduğunu öğrenen Cibelle’den naif bir eleştiri nitelği taşıyordu.
Sahneye saat 11 buçuğa doğru çıkan ve –yanda gördüğünüz- ayakkabılarının sıkmasını bahane ederek 12de 20 dk.lık bir ara verip ortadan kaybolan Cibelle, performansın ikinci yarısında araya GreenGrass’i de serpiştirerek 4 şarkı daha çaldı ve sahneden koşa koşa indi. Performansın kısa sürmesinde izleyicilerden birinin Cibelle’yi GreenGrass’i söylerken tahrik ve taciz etmesinin de payı yok değil..
Her ne olursa olsun daha önce solo performasını dinlemiş biri olarak dün gece açıkça sınıfta kaldığını belirtmeliyim .
Milenyumda da Serpil Çakmalı olunabileceğini bize kanıtladığı için kendisine yine de teşekkürü borç bilir ve sizi buradan etkinliğin diğer fotoğraflarına davet ederiz...
Konserden istediğimiz randımanı alamasak da performans öncesi kızlar tuvaletinde 20'li yaşlardaki minimini bir akıllı iki kızlarımızın aşk maceralarına ilişkin şahit olduğumuz enteresan diyalog gecemizi şenlendirmeye yetti. Ve ayaküstü öğrendik ki ortayaş bunalımını erkekler 20'lerinde de yaşabilirmiş..
0 yorum:
Yorum Gönder