Dün güne leziz bir yazı okuyarak başladım. Ben yazıyı okurken Lhasa De Sela usul usul şarkısını söylüyordu, De Cara a la Pared'i. Ben yazıyı okumayı bitirdiğimde Pajaro dönmekteydi müzikçalarda. Sonra gazeteler, karşıdaki inşaatın çıldırtan gürültüsü, şekersiz sütsüz kahve derken saat 11:00.
Gelen bir telefonla değişen planlar. Lodos rüzgarında Eminönü. Tahtakale. Beyazıt. Biraz Cağaloğlu. Sanki çocukluğumu özlemiş gibiyim. Sağıma, soluma baktım, havaya, yola, kediye, kuşa baktım. Burası apayrı. Burası İstanbul. İs-tan-bul.
Akşam Linda ile Ahmet'le oturduk, konuştuk. Saatlerce. Sonra kalktık. Ben hep konuştum. Her iki lafımdan birisi 20 Ocak'taki Ciguli konseriydi. Baymış olabilirim.
Hayat bir yandan güzel, öte yandan can acıtıyor. Sabah iyi şeyler oluyor, gece kötü. Bazen tam tersi. Zaten aksi halde bir tuhaflık var derdik. İnsanoğlu öyle bir şey. Kıçına rahat batası bir yaratık.
Hayatın iyi taraflarından biri de müzik. İstanbul sahnesi her telden çalıyor şu ara. Misal, Balıkpazarı'nın sonuna kadar gidip sol tarafa kıvrıldığınızda karşınıza Ghetto çıkıyor. Ghetto'da 14 Ocak'ta Gevende var. Sonra 15 Ocak'ta İstanbul'un kendisi güzel, titreşimi özel mekanı Babylon'da 15 Ocak'ta Rupa & The April Fishes var. 16 Ocak'ta Kadıköy'ün kalbinin attığı Dunia'da Dr. Moog's Hypnotica meets Kunta Kinte /// Kozmik Koko Bumbum + Dr. Moog performansı, yine 16 Ocak'ta İKSV'nin Deniz Palas'taki yeni üssünde konuşlanmış Salon'da The Bad Plus konseri, 18 Ocak'ta Yasmin Levy konseri var. 20 Ocak'ta Babylon'da Ciguli, 26'sında Salon'da Emilliana Torrini konseri var. Sinemalarda Avatar, Soul Kitchen, Broken Embraces var. Çukurcuma'da oyuncaklarla dolu Tahta At var. Zeytinyağlı pazı sarmasını enfes yapan Borsa Lokantası, zeytinyağlı yer elması için İstanbul Culinary Institute var. Hazır 2010 Türkiye'de Japon yılı varken Japon Kültür Merkezi'ndeki Cafe Bunka var.
Bütün bunlara nasıl yetişeceğiz derseniz, Alternatif-İstanbul'da Bu da Bizden Olsun bölümü var. Bu bölümde bu hafta;
- 14 Ocak'taki Gevende konseri için bir kişiye çift kişilik davetiyemiz var. (Kazanmak için bizi Twitter'da takibe alıyor ve "www.alternatif-istanbul.net ile Gevende arasındaki ortak nokta, ikisinin de Eskişehir tozu yutmuş olmasıdır!" cümlesini Retweet ediyorsunuz. Sonra, random.org aracılığı ile çekilişimizi yapıyor, eğer kazanmışsanız size kuş gibi sekerek haber veriyoruz.)
- 15 Ocak'ta Babylon'daki Rupa & The April Fishes konseri için iki kişiye çift kişilik davetiyemiz var. Biz dinledik, su gibi akıp giden bir grup. Cuma gecesi kafa boşaltmak, derin bir nefes almak için ideal. (Kazanmak için adınızı, soyadınızı perşembe günü saat 17:00'a kadar ezgi@alternatif-istanbul.net adresinize atıyorsunuz. 1. ve 5. kişi olursanız size kazandığınızı cıvıldayan bir e-posta atıyoruz.)
0 yorum:
Yorum Gönder