5 Ekim 2007 Cuma

Başlıksız Gönderi




“-Would you tell me, please, which way i ought to go from here?

- That depends on a good deal on where you want to get to.

- I don't much care where.

- Than it doesn't matter which way you go.. “ (Alice in Wonderland, Lewis Carroll)

Alice demişken;

Bilmediğiniz yerlere gitmeyi deneyin, belki beyaz bir tavşanın peşinden bir deliğe düşersiniz.

Eğer o delik İstanbul’un köhne semtlerinden birine bırakırsa sizi, Batman’dan geldiğini söylerken çekinen bir gence, yere atılmış bir teneke kutuyu çöp toplayan delikanlıya yetiştirmek için koşan bir kıza, İngilizce sipariş vermeye çalışan turistleri anlayamayan garsona, bir perdecide harıl harıl dikiş diken ve asgari ücrete talim eden genç kızlara ve 70 yaşında hamallık yapan ve eline tutuşturulan 3-5 kuruşla doğru ekmek-peynir almaya giden adama rastlarsınız.

Bütün bunlar size kalabalıktan başka birşey ifade etmiyorsa, “Alice Harikalar Dünyasında” sizin için bir çocuk kitabından daha başka bir şey değildir.

Donnie Darko'nun 2 metrelik tavşanı Frank'in "ya sen niçin bu aptal insan kostümünü giyiyorsun?" sorusu ise yalnızca basit bir film repliğinden ibarettir.


0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons