14 Temmuz 2006 Cuma

Bu Trenin Arkadaşı Nereye Gidiyor Anne?


Bu tren yolculukları beni mahvedecek! Havası egzoz dumanıyla karışık deniz tuzu ve yosun kokan İstanbul'dan ayrlmam yetmezmiş gibi iki sıra önde oturan sarışın oğlan çocuğunun sorusuna kulak misafiri oluyorum:''Bu trenin arkadaşı nereye gidiyor Anne?'' Aynı anda gözümü pencerenin dışına dikiyorum, karşı yönden gelen arkadaş treni görüyorum.''İstabul'a'' diyor çocuğun annesi, ''Bu trenin arkadaşı İstanbul'a gidiyor.''


Soğuk ve karanlık bir salı öğleden sonrasında birkaç saat sonra İstanbul'a gidecek arkadaş trenden inecek yolcuların yüzüne iyot aromalı bir rüzgar çarpacak. Tren Garı'nın açılan dar kapısından telaşlı adımlar,Yeditepe sokaklarını arşınlayarak gidecekleri yere varacaklar... Aynı saatlerde ise bana mükemmel dostlar kazandırmış, nefret edilesi yüzlerle karşı karşıya bırakmış,bunalıma sokmuş,duvardan duvara çarpmış,yastığa sarılıp ağlatmış, halı misali sirkelemiş, çocuk gibi sevindirmiş, boş boş gevezelik ettirmiş, dolu dolu düşündürmüş küçükten hallice bir İç Anadolu şehrinde yüzüme düşen kar tanelerini silmeye çalışarak nefes nefese bavul taşıyor olacağım. Aradan biraz zaman geçtiğinde ise evimde, sıcak odamda, yatağımın üzerinde oturmuş Kaldırım Serçesi'nden L'etranger'ı dinleyeceğim.




Ama şu anda, soğuk bir Salı öğleden sonrasında trende oturmuş Afet Muhteremoğlu'nun (Ilgaz) Ölü bir Kadın Yazar adlı kitabını okuyorum. ''Yaşantılar'' adlı öyküsü şöyle başlıyor: ''Her Salı böyle oluyor. Her salı hava puslu, yağmurluya yakın kapalı, ev soğuk. Ev karmakarışık oluyor, yemek bulunmuyor, ben şaşkına dönüyorum. Elektrikler sönüyor ve sular kesiliyor. Her salı mahkeme anılarının tedirginlikleriyle parçalanıyor ve yaralanıyor. Zengin kocamın olağanüstü hayatından kalma tortular her salı benliğime çöreklenip bu kutsal günü cehenneme çeviriyor, ''yaşantım'' berbat oluyor.''



Ve soğuk bir salı öğleden sonrası trenin buharlanan camını avucumla silip, dışları bakıyorum: Eskişehir'e doğru yol alan trenin arkadaşı İstanbul'a gidiyor.



Notlar:


1.Dinliyorum:Şu aralar http://www.radyoa.anadolu.edu.tr/ adresinden canlı olarak yayın yapan Radyo A'yı dinliyorum, özellikle Turuncu Plaklar adlı programı. Neyse ki bu program salı öğleden sonraları yayınlanmıyor.


2.Dinlemekten vazgeçemiyorum:Edith Piaff düşten düşe sürüklüyor beni.


3.Okuyorum:Shakespare-Hikayelendirilmiş Bütün Eserleri.<


4.Hala gülümsüyorum: Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Tiyatro Anadolu tarafından sergilenen ''Midas'ın Kulakları'' adlı oyun.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons