Night Walk adını verdikleri debü albümlerini yakın zamanda çıkaran The Hidden Orchestra, 11 Şubat Cuma gecesi Babylon’da bir konser verdi. Bu konserden derlediğimiz kısa notlarla The Hidden Orchestra'yı bu haftaki pazar konseri bölümümüze konuk etmek istedik. Keyifli okumalar ve dinlemeler!
- 22:30 olarak belirtilen konserin başlama saati tam 45 dakika sarkarak 23:15’i buldu. Websitesinde konserin başlama saati olarak belirtilen 22:30’a kadar sahne önü de dahil olmak üzere mekan boştu. İnsanlar 23:00’e doğru gelmeye başladılar ve yeterince doluluk sağlandığında konser nihayet başlayabildi.
- The Hidden Orchestra, sahneye iki davul, keyboard, keman ve bass gitardan oluşan bir ekipmanla çıktı. Tanışma faslının ardından, şarkıya giriş yapıldı, ancak teknik bir sorun yüzünden yarıda kesildi. Aynı vahim olay 2 kere tekrar etse de, grubun kurucusu ve basçısı Joe Acheson’ın ve grubun diğer üyelerinin kibarca ve gülümseyerek özür dilemeleri dinleyiciyi rahatlattı.
- Nihayet sorun çözüldüğünde, dinleyiciler The Hidden Orchestra’nın alamet-i farikası olarak görülen iki davul kullanılmasının güzelliğini hissetmeye başladı. Grubun iki davulcusu Tim Lane ve Jamie Graham’ın müzikte hissedilen saykodelik havanın yaratılmasında etkisi büyük.
-Grubun keman ve keyboarddan sorumlu üyesi Poppy Ackroyd kemanını alışılmışın dışında bir gitar gibi tıngırdatarak güzel bir ritim tutturdu.
- Dinleyiciler arasında gurubun aksanından nereli olduklarını tahmin etmeye çalışanlar vardı. Aksan İskoç olduklarını alenen hissettirse de, konser öncesinde dinlemeye geldikleri grup hakkında biraz olsun bilgi toparlasalar bu kadar düşünmek zorunda kalmazlardı sanırım. İyi müzik dinleyicisi olmak bu küçük fedakarlığı gerektiriyor diye düşünüyorum.
-Grubun dinleyiciyle iletişimi epeyce sıcak. Sürekli bir göz teması, esirgenmeyen gülümseme ve alkışlara karşılık sempatik jestler. Çalarken kendi aralarında da eğlendiklerini hissettiriyorlar.
- Grup, analog enstrümanlarla dijital ses efektlerini bir arada kullanıyor. Caz, funk, elektronik ve trip hop gibi türlerin bir araya geldiği yeni nesil bir müzik icra ediyorlar. Canlı dinlemesi, albümden dinlemekten kesinlikle daha keyifli.
-Antiphon ve Wandering canlı olarak dinlendiğine insanı apayrı bir moda sokan iki parça. Nefis çaldılar.
- Sahnede dinleyiciyi tatmin edecek kadar uzun kalıyorlar. İstek üzerine bise çıktıklarında çaldıkları funky parçayla gecenin sonunu dansla bitirdiler.
Gördük ki, The Hidden Orchestra’yı dünya müziğine kazandıran Tru Thoughts çok ama çok iyi bir prodüksiyona imza atmış. Biz müzik dinleyicilerine ise grubu takip etmek kalıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder