Gün Cumartesi. Dün saçlarını savura savura danseden kız gitti, yerine poğaça pişiren, Eliane Elias'ın Bossa Nova Stories albümüne dalıp giden ve yeni başlangıçların neşesine kapılan sakin ruh geldi. Televizyonda bir Zeki Müren filmi. Takvimden bana doğru bakan notlarımı okuyorum. Bu akşam Mystery Jets Salon İKSV sahnesinde. Zaten diyorum ki, Salon bize kenarda bir yatak atsın. Eve gitmeye yorulmayalım. Bu kadar iyi konserle baş etmek zor yoksa. Bir fikir olarak sunuyorum, içimde kalmasın. Neyse. Suede ve Pulp dendi mi eski günlere dönenler bunu severler. Son albüm Serotonin adına yakışır lezzette doğrusu. Canlı dinlemesi de güzel olur. Suede'i anmışken sahi, bir de Suede gelse İstanbul sahnesine, ne harikulade olurdu. Bir neyse daha.
Dün sormuştuk ya, bu konser hareketliliği rüya mı, kabus mu diye? Bugün de peşimizi bırakmıyor bu soru. Richard Dorfmeister ve Rupert Huber'ın müşterek projesi Tosca Sirkeci Garı'nda olacak mesela. No Hassle albümünü canlı çalmanın yanı sıra, Sirkeci Garı'nın duvarlarına müzikle paralel görseller yansıyacak. Indie artık baydı, devir artık elektronik devri diyenlere seçenek.
Bu kalabalıkta açık söylemek gerekirse Bronx Pi Sahne'deki The Wedding Present konserinin Londra'da yağan kardan ötürü ertelenmesine memnunuz. Aksi taktirde, indie'nin eskisi ve yenisi arasında seçime zorlanacaktık. Daha boş bir takvimde gelsinler, aklımız bir yerlerde kalmadan dinleyelim.
Bakalım. Çalışmaktan gözbebeklerimiz büyümezse, lodos başımızı ağrıtmazsa, pijamanın sıcaklığı cumartesi gecesi ateşini söndürmezse birinden birindeyiz.
0 yorum:
Yorum Gönder