Bu küresel ısınma denen illet popüler ve herkesin bilip bilmeden ahkam kestiği bir konu olmaya başladığından beri ne yazık ki ciddiyetini yitirmeye başladı. İnsanların kendi arasında yaptığı esprileri falan bir tarafa bırakın, koca koca şirketler, bankalar ya da holdingler sosyal sorumluluk adı altında ürün ve hizmet pazarlarken küresel ısınma gerçeğini herkesin ballı börek gibi yutabileceği kıvama getirip hafiflettiler. Bunun son örneğini Mediz tarafından gönderilen bir basın duyurusunda gördüm. Olduğu gibi aşağıya aktarıyor ve yorumu size bırakıyorum:
Bizler, “Medyada Cinsiyetçiliğe Son! Cinsiyetci Reklamlara Son!” derken TBWA Reklam Ajansı’nın Küresel Isınmaya karşı duyarlılığı artırmak üzere “sosyal sorumluluk” projesi olarak hazırladığı web sayfası ile karşılaştık! www.simsicakgeceler.com adresinde “Ateşli Geceler / Ateşli bir geceye hazır mısın?” başlığıyla açılan web sayfası bir porno sitesi formatında hazırlanmış.Sayfada bikinili, iç çamaşırlı kadınların fotoğrafları var ve soyunmaları için üzerlerine tıklamaya davet ediliyoruz. Tıklayınca striptiz yapmaya başlıyor ve ardından da bize:
Sımsıcak Geceler Geliyor! Küresel Isınmaya Karşı Önlemini Al! diye sesleniyorlar.
Bizler bu projenizde hiçbir yaratıcılık görmediğimiz gibi, reklam sektöründeki cinsiyetçiyaklaşımlardan; kadınları aşağılayan, metalaştıran, klişelere dayalı ve aslında yeni bir şey de söylemeyen bu tür “yaratıcılıklarınızdan” bıktık!
Bu sayfayı hazırlayan ve bunu ‘sosyal sorumluluk’ adına yaptığını iddia eden TBWA Reklam Ajansı’na soruyoruz:
Sosyal sorumluluk derken, kendinizi toplumun hangi kesimine karşı sorumlu hissediyorsunuz? Kadınlar neden her seferinde sorumluluk anlayışınızın dışında kalıyorlar?
Ürünlerinizi satmak için kadınların bedenlerini reklam pazarına sürmekten, pornografiden, tabulardan beslenmekten başka bir ‘yaratıcı’ yol bulamıyor musunuz?
Kadinlar bu ülkenin, bu dünyanın yarısı ve pornografi kadınları erkeklerin cinsel kölesi olarak kullanan epeyce karlı ve maalesef tüketeni çok bir sektör... Bu kar ve tüketimi fırsat bilerek, bunu topluma bir ‘sosyal sorumluluk projesi’ olarak satmaya kalkamazsınız! Farkında değil misiniz: Ne adına yapılırsa yapılsın, pornografi ve kadınların bedenlerinin metalaştırılması kadınlara karşı işlenen suçları, özellikle de cinsel suçları artırıyor ve hepimizin geleceğini küresel ısınma kadar tehlikeli bir cehenneme sürüklüyor. TBWA Reklam Ajansı’nı, siteyi acilen yayından kaldırmaya; kadınların zihinsel, bedensel bütünlüğünü ihlal ederek cinsiyet ayrımcılığı yapan bu zihniyetden uzak durmaya ve üzerine düşen sosyal sorumluluğu gerçek anlamda üstlenmeye davet ediyoruz.
İlgili kuruluşları ve tüm kamuoyunu “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” mantığıyla hareket ederek ciddi anlamda “sorumsuzluk” örneği sergileyen bu tür firmalara ve reklamlarına tepki göstermeye çağırıyoruz.
Kadınların Medya İzleme Grubu/MEDİZ: [Adana Kadın Hukukçular İnisiyatifi, Amargi, Ankaralı Feministler, Avcılar Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Kooperatifi, Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu (AKL-TK), Denizli Kadın Platformu, Feminist Kadın Çevresi, Filmmor Kadın Kooperatifi, İris Eşitlik Gözlem Grubu, İstanbul Kadın Hukukçular İnisiyatifi, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, İzmir Kadın Hukukçular İnisiyatifi, KADAV - Yeni Adım Sitesi, KA-DER, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Vakfı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, KAMER, Kırk Örük Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kooperatifi, Mor Çatı, Pazartesi Dergisi, SOGEP, Van Kadın Derneği, Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi ]
Yukarıda sözü geçen www.simsicakgeceler.com şu anda servis dışı görünüyor. Anlaşılan gelen tepkiler sonuç vermiş. Ancak çoğu sorun gibi hafife alınmaya ya da yok sayılmaya çalışılan küresel ısınma konusunu yaratıcı fikirlerle anlatmanın yolu varken “sımsıcak geceler” muhabbetiyle dikkat çekmeye çalışmak… Yani ne bileyim, zaten ters teperdi gibime geliyor. Bu reklamı gören adam “ulan küresel ısınma kadınları böyle kıçı açık, başı kabak bırakacaksa ısınalım anasını satayım!” demez mi? Verilmek istenen mesaj böylece elde patlamaz mı?
Neyse ki yaratıcı ve asla sakil olmayan ve küresel ısınma konusunu hafife almadan hakkıyla anlatmayı başaran yayınlar ve konuyu çarpıcı bir biçimde gündeme getirmeye çalışan kişiler hala var. Örneğin geçtiğimiz yaz yaşanan susuzluğun dağarcığımıza kattığı “panzer bize su sıksana” sloganı, Kate Evans’ın “Acayip Havalar” adlı çizgi romanı ya da Aydilge’nin “Dünyanın Kalbi Durmasın” adlı projesi gibi… Bir de adı felaket tellalına çıksa da her sabah konuyla ilgili en az 45 dakika konuşan ve bu anlamda Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren Ömer Madra var ki, hakkı asla ödenmez.
0 yorum:
Yorum Gönder