Sonra defalarca izlediğim Türk filmlerinin de etkisiyle pavyon şarkıcısı olmayı hayal etmeye başladım. Filmdeki iyi kız pekala zorla pavyona düşmüş olabilirdi, ancak sahne ışıkları altında gözlerini süze süze okuduğu şarkılar beni kızın zavallılığından çok daha fazla ilgilendirirdi. Bir anda hayal gücüm harekete geçer, şarkıcı kadın olur, masalarında oturan dinleyicilerime, yani odadaki koltuklara playback yapmaya başlardım. Şarkım bitince de "şıkşıkşık" diyerek alkış efekti yapar, kuliste süzüle süzüle hayranlarımı kabul ederdim. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Sevda Ferdağ falan halt etmişti yanımda.
Şimdilerde minibüs ya da pavyon şarkısı gibi etiketlerle kimilerince aşağılanan müziklere olan merakım belli ki o zamanlardan kalmadır. Bir Esengül olsun, bir Kamuran Akkor ya da Handan Kara olsun, yüreğime fena dokunurlar şarkılarıyla. Bergen'in azılı bir hayranıyım. Neşe-Gülden Karaböcek dinlerken demlenmeyi severim. Bütün bunlar ne denli cızırtılı kayıtlar olursa, o kadar makbuldür benim için. Arabeskin kadın eli değmiş olanını severim.
"Kadın Eli Değmiş Arabesk: Youtube'un Katkılarıyla"
Esengül - Beterin Beteri Var
Bergen - Kul Feryadı Bu
Kamuran Akkor - Bir Ateşe Attın Beni (bunu ayrı severim)
Neşe Karaböcek - Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim
2 yorum:
Ezgi :) bu pavyonlu film fikrini bir gün seninle mutlaka hayata geçirmek istiyorum. hanı ezilen kadınlar pavyon ortamı alkol. tam bir arabesk olucak sadece senin için olucak :) ee gerçi her seferinde beni kötü yola düşmüş kadın rolüne layık görüyordun ama. neyse :) bakıcaz bir çaresine.
Filmin en mühim rolünü veriyorum işte bebeem, daha ne istiyorsun?
Misal şu anda çocukluğumda beni fena etkilemiş bir filmi Küçük Emrah adıyla değil, Nuri Alço diye aratıyorum. İyi ve aciz Emrah umrumda bile değil.
Bu durum, dakika dakika Nuri Alço gecesine dönmeye başlıyor ancak şikayetçi değilim. Eğitim şart.
Yorum Gönder