Yaz ortasında bize kış havası yaşatan tüm gerçek ve farazi güçlere; Ezgi'nin İstanbul dışında olmasının verdiği can sıkıntısına inat birşeyler yapmak gerek İstanbul'da.Zira, hayatın karşımıza çıkardıkları, bilerek ya da bilmeden kendimizi içinde bulduğunuz tüm "gerçek şaka"lara rağmen bir tek bu şehir yüzümüzü güldürür oldu son günlerde.
Geçen hafta gittiğimiz Topkapı gezisinde de aynı şeyleri konuştuk Ezgi'yle. Bu şehir yaşıyor ve yaşadığı için de yaşayanlarını sürüne sürüne de olsa yaşatıyor. Her bünyeye kendi şerbetinden tattırıyor.
Ezgi İstanbul'da olsa yapacaklarını yazdı. Ben de tüm gün işte olmayacak olsam, görmeye gideceğim bir başka etkinlikten bahsedeyim size.İstanbul Modern Sinema Departmanı gerçekten başarılı işlere imza atıyor. Bugün gerçekleşecek "Kaçak Filmler" etkinliği de başarılı işlerden biri.
"Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler" temasıyla İstanbul Modern, 24 - 27 Haziran tarihleri arasında İspanyol sinemasının ve tarihinin özel bir bölümünü gün ışığına çıkarıyor. Yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın içinden geçtiği bu kaotik, belirsiz süreçte geçmişi anımsatmak ve geleceği tahayyül ettirmeye çalışmak adına önemli bir proje bu. Franco döneminde bir grup bağımsız yönetmenin -ki söylendiğine göre çoğu kimliğini saklıyor- faşist rejime karşı el altından ürettikleri filmlerden oluşan bu programın ilk kez Türk izleyicisiyle buluşacak olması da başka bir heyecan.
3 gün boyunca görülecek filmlerin programını İstanbul Modern, az önce öğrendiğim üzere ne yazık ki websitesine yerleştirmeyi unutmuş. Ama gün içerisinde sorun çözülecektir. Filmlerin listesi şu şekilde:
1.PROGRAM: POLİTİK MÜCADELE
1-8 Şubat 1976 Eylemleri Anonim, 1976, 13’
Üzerinde hiçbir oynama yapılmamış, o anda çekilen bu görüntüler 1975 yılındaki siyasi tutuklular için af eylemlerine ait. Toplu sivil ayaklanmaya dair ender görülecek bir belge niteliğinde olan videoya o zamanın polis telsizinden mesajlar eşlik ediyor.
Dağ Anonim, 1970, 10’
Montserrat Manastırı’nda bir grup sanatçı ve aydının, ölüm cezasına çarptırılan ETA militanlarının 1970’teki davalarına karşı yaptığı oturma eylemini kayda geçiriyor.
El Sopar Pere Portabella, 1974, 50’
1974 yılında militan anarşist Salvador Puig Antich’in idam edildiği gece beş, eski siyasi tutuklu bir çiftlik ahırında buluşur ve hapishane anılarını anlatırlar. İspanyol bağımsız sinemasının önemli destekçilerinden, avangart sanatçı Portabella içten dili ve dokunaklılığıyla bir belgesel klasiği yaratıyor.
2. PROGRAM: AHLAK VE TOPLUM
Mutlu Paralelo Enric Ripoll i Freixes ve Josep Maria Ramon, 1964, 32’
Barselona’da, Franco zamanında dahi fuhuş ve ateşli gece hayatıyla ünlü semti El Paralelo üzerine çarpıcı bir belgesel.
Ağaçlardan Uzakta Jacinto Esteva-Grew, 1963-70, 103’
60’lar İspanyol sinemasından bir kilometretaşı! Buñuel klasiği, Ekmeksiz Toprak’ı (1932) yeniden yorumlayan film acı ve ölümle ilgili bilinen adetlerin sapkınlığını inceliyor. Yedi yıl boyunca haftasonlarında çekimleri tamamlanan film, ülke reijiminin teşvik ettiği o zamanın moda olan ve hızla modernleşen İspanya’sına bariz bir protesto!
3. PROGRAM: TAŞRA VE KENT: GEÇİM MÜCADELESİ
52 PazarLlorenç Soler, 1966, 29’
İspanyol boğa güreşi üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biri! Bir grup genç boğa güreşçisinin başına gelen talihsizlikleri anlatan film aynı zamanda kısıtlı imkanlarla yaşayan sosyal sınıfın umut ve korkularını çok iyi yakalıyor.
Öfkeye Doğru Uzun Bir Yolculuk Llorenç Soler, 1969, 26’
İspanyol mucizesinin altındaki gerçek: Kadın ve erkeklerden oluşan yığınlar kaderlerini şehre emanet etmek üzere taşrayı terk ederler.
Erkekler İçin Tarla Kollektif Film Class (Helena Lumbreras ve Marià Lisa), 1973, 49’
Kaçak sinema hareketinde yer alan sadece iki kadın yönetmen var. İkili, bu kilit çalışmalarında birbirinden farklı iki bölge, Galiçya ve Endülüs’teki kırsal yokluğu inceliyorlar.
4. PROGRAM: ESTETİK TAHRİP: ANARŞİ VE ABSÜRT
Toplu İstifaAntoni Padrós, 1973, 127’
Çok yakın zamanda restore edilen film devrimci ile bezgin olmak arasında kalan politik ve cinsel anlamda tatminsiz karakterleri, bu karakterlerin yaşadığı çöplüğü gözlemliyor. Toplu İstifa, müzikal yapısı, rüyamsı sahneleri ve kinayeli anlatımıyla İspanyol avangart sinemasının en heyecan verici örneklerinden. Yönetmen Padrós gündüz bankacılık yaparken, geceleri özgürlük için umutsuzca ağlayan bu dünyayı filme almış.
5. PROGRAM: SINIRIN ÖTESİ: ÖFKENİN ESTETİĞİ
…ve sonra kimse gülmeyecekManel Esteban, 1968, 16’
Esteban 1968’de tüm dünyaya yayılan isyan ruhunu yakalayarak eleştiri sopasını rejimden öteye, İspanya’nın Katolik burjuva kültürüne doğru daha da sertçe sallıyor.
Sexperience José María Nunes, 1968, 94’
Avangart sinema hareketi temsilcisi olan Barselona Okulu’nun kurucu üyelerinden, Nunes, filminde iç içe geçmiş cinsel ve sosyal devrim temalarını işliyor. Yaşlı bir adamla genç bir kızın üzerinden 1968 yılındaki gazete manşetlerini, kabaran başkaldırıların bu karakterlerdeki etkilerini izliyor. Filmin hikâye ile aykırı ses şeridi de dikkat çekici: Dalgalar, ayak sesleri ve araba gürültüsü gibi, görüntüyle eşzamanlı akmayan bu soundtrack, Franco dönemi İspanya’sıyla onun yansıyan imajı arasındaki kopukluğu da simgeliyor.
Bugün programın ilk günü olması sebebiyle gösterimlerin ücretsiz olduğu haberini de almış bulunuyoruz. Büyük gazetecilik başarısıyla bugünün filmlerini ve saatlerini sizinle paylaşıyorum:
13:00 - Mutlu Paralelo
13:45 - Ağaçlardan Uzakta
15:30 - Erkekler için Tarla
16:30 - El Sopar
İyi seyirler!
0 yorum:
Yorum Gönder