Bono deyince benim aklıma yıllar önce kızının bir yerlere verdiği demeç geliyor. Bu Bono, hani çılgın rockstar ya, kızını okula bırakırmış ama üzerinde pembe bornozuyla. Üstelik iç çamaşırı da giymeden. Düşünsenize, lisedesiniz, babanız pembe bornozu dışında takım taklavat açık bir şekilde beslenme çantanızı uzatıyor. 80 yaşına kadar psikiyatriste gitseniz yine de geçmez bıraktığı iz. (şimdi link vereceğim, bir türlü kaynağını bulamadım. hani ne denli dürüst bir tip olduğumu bilmeyen binlerce kişi de uyduruyorum sanacak.)
O gün bugündür Bono fakirlerdi, insanlardı, çoluk çomalak haklarıydı dedikçe kızını düşünürüm. Kızının yerinde olsam, "baba" derdim, "önce benim karizmayı yerle bir etmeseydin yahu."
U2 iyi bir rock grubu mu? Ona edecek lafımız pek tabi yok. Geçenlerde Radikal'den Muhsin Akgün yazdı Londra konserlerini ballandıra ballandıra. Ağzımızın suyu akmadı mı, aktı. Bir gelseler de, ölmeden görsek dedik mi dedik. Gün seneye 6 eylül 2010'muş meğer. Olay resmi ağızlardan (İKSV ve Pozitif) aynı anda onaylanınca şüphe kalmadı.
Tabi haberin ulaşmasıyla U2 karşıt gösteriler de başladı. Biz demokratik bir platform olduğumuzdan bunları da yazmaktan imtina etmiyoruz. Bu karşıt grup, çeşitli mecralarda toplaşıp "hani insan hakkıydı tüm gelmeme bahanen, Türkiye'de bu sorun çözüldü de mi geliyorsun yalancı Bono?" demekteler. Kendilerine Facebook denen yerde üs kuran grup şimdiden pek çok yandaş kazanmış durumda. Hani ben de hak vermiyor değilim kendilerine ama asıl olay Bono'nun kızına ettikleridir, gerisi yalan.
Ne olursa olsun, Where the streets have no name'i çalarlarsa Olimpiyat Stadı'na gitmeyi belki göze alabilirim. Kim olursa olsun, yeni çıkan albümler için yapılan her turneye allerjim var. Biri setlist'i çalabilir mi?
0 yorum:
Yorum Gönder