21:00: Yolculuk öncesi hazırlıklar nedense gerer beni. Yıllarca elimde bir valizle şehirlerarası gidip geldiğimden midir bilinmez, her defasında garip bir duyguya kapılırım. Utanmasam küçük çocuklar gibi yatağın altına saklanıp "gitmiyorum ben diye ağlayacağım.
22:00, Terminal
Curcuna bir film sahnesi sanki. Devasa otobüsler kıvrak manevralarla daracık yerlere giriyor. Gidenler. Dönenler. Arkada kalanlar. Bekleyenler.
01:25, Otobüs
Otobüs Bolu Dağı'na yaklaşıyor. Bu saatte içecek ikramı. Işıklar yanıyor, bir uğultu. Birşey içer miymişim? Hayır. Muavinin sakar olanı bana rastgeliyor gece gece. Su şişesinin kapağı fırlayıp burnuma çarpıyor. Muavin utanıyor. Sarışın, 18-19 yaşlarında çelimsiz bir delikanlı.
03:00: Müzikçalarım pek karışık. Şu anda Yann Tiersen'den "La Lounge Route" dinliyorum. Sıradaki şarkı Emily Haines'den "Doctor Blind".
03:15: Yolu izliyorum. Gece yolcuları TIR'lar.
05:00: Otobüsün neredeyse tamamı uyanık. Limon kolonyası-su servisi. İstemiyorum. "Siz de birşey için ama!" diyor muavin. Erken, diyorum, bu kadar erken saatte birşey içmem. Limon kolonyası ise hiç sürmem.
05:30: Otobüsün camına rağmen fotoğraf çekiyorum. Her deklanşöre basışımda "şıkırtt" diye bir ses. Fazla değil, 4-5 kare çekip insanlar rahatsız olmasın diye makineyi kaldırıyorum.
07:00 - Otobüsten iniyorum. 5 günlük Cide tatilim başladı.
04.09.2008, Ev
Son gidişimin anılarını toparladım. Bir ay öncesinin günlüğünü tuttum. Kitabımın kapağını kapadım. Biraz müzik dinleyip uyuyacağım.
0 yorum:
Yorum Gönder