Çok, çok zor bir haftanın çok zor bir gününün akşamında Linda ile Parsifal'de hem yemek yiyor, hem de nefes alma arası vermeden konuşuyorduk. Biz mi fazla gürültücüyüz, yoksa etraf mı fazla sessizdi bilinmez ama sesimizin tonuna ayar çekmek durumunda kaldık. Kısa süren bir sessizlik anında Love will tear us apart çaldı yine. Ah, Ian...
Sonra Babylon'da Cyrius'u dinlemeye gittik. Çantamda Tekel'in cep votkası vardı, susadıkça su yerine içiyordum ve hafif yollu çakırkeyiftim. Cyrius Mathieu Kassovitz'i andırıyordu. Cyrius, Küba'dan ninniler mırıldanıyordu. Kah dansediyor, kah dalıp uzaklara gidiyorduk... Historie D'un Amour'u söyledi, bir yudum votka daha... Gece bittiğinde ne denli yorulduğumuzu anca anlamıştık. İstiklal caddesi'nin girişine doğru yürürken bir başka sokak çalgıcısından Historie D'un Amour'u yeniden dinledik. Bir iki adım sonra Tanju Okan'ı ve birkaç adım sonra acıklı bir türküyü ve birkaç adım sonra... uykuyu dinledik.
Pazar sabahı... E-postalarım arasında bir süpriz. Tacim, Antony'nin yeni EP'si Another World'ü göndermiş. Cyrius'tan sonra Antony'nin dünyası. Yağmur. Kediler. Küçük Prens.
Yine bir hafta, yeni bir hafta. Hazırım. Çantamda kötü çocuk Pasolini bu sefer, acele etmeden, satır satır okunacak...
0 yorum:
Yorum Gönder