Saykodelik Sakatlık yazısında bahsettiğim görünmez kaza, basit bir ayak burkulmasından öte bir durummuş ve Fairuz Derin Bulut'un müziği ile atılan göbecikler birkaç tendon bağının kopmasına mal olmuş. Bir hafta ağrıyı görmezden gelerek dolandıktan sonra rahatsız olmaya başlayınca dün hastaneye gittim. Ortopedi doktorunun kafadan çatlağı denk geldi (nedense) ve "bu hale gelinceye kadar neredeydi aklın? İnsan göbek atarken ayağını sakatlar mı?" şeklindeki azarlamalarına da katlanarak karışık sentetik alçı ile ayağımın mumyalanmasına razı olmak durumunda kaldım. "2 Mayısa kadar geçer mi? Fanfare Ciocarlia konseri var da." şeklindeki soruma yaklaşık 2 metre boya ve 150 kiloluk cüsseye sahip olan doktorun "Ayağının üzerine oturmamı ister misin? O zaman geçer bak." cevabını alınca "eee, ben sizden alçıma bir imza rica ediyim, yeter." dedim ve olay yerinden tekerlekli sandalyeye binerek uzaklaştım. En son arkamdan "o ayak hep yukarda olacak, eserime iyi bakacaksın! Son moda alçı yaptım sana!" diye bağırdığını hatırlıyorum.
Kate Evans'ın yazıp çizdiği "Acayip Havalar" Açık Radyo Kitapları Dizisi'nin ilk kitabı. Ben okuyorum, öneririm. Üstelik okumak için bir tarafınızı sakatlamanız şartı aranmadığı gibi küresel iklim değişikliğinin zararlarının dünyanın sonuna neden olacağı zamana kadar beklemeniz de gerekmiyor. Aslında henüz geç değil şeklinde iyimser bir mesaj yazmak isterdim ama bunun gerçeklik payı artık yok. Küresel iklim değişikliğinin gezegene verdiği tahribat ne yazık ki geri döndürülemez bir noktaya geldi ve bundan sonra yapabileceğimiz tek şey beklenen sonu biraz olsun öteleyebilmek.
2 yorum:
A-a-aaaaaaaa!
Artık asfaltlarda tango yapamayacakmışsınız Ezgaanım .d
Çimde çimip göbek atarken tendon kopardım, asfaltta tango yapıp neremi sakatlarım bilemiyorum artık.:(
Yorum Gönder