Gevende, benim biraz kişisel baktığım unutma mevzusunun sınırlarını genişletmiş. "Sen Balık Değilsin ki", bireyselden topluma uzanan bu unutkanlık haline atıfta bulunuyor. Hızın içinde sükuneti, konuşurken sevmeyi, susarken neşeyi, haykırırken sessizliği, yaşarken ölümü unutmak. Adaletsizliklere, haksızlıklara, acılara ve savaşlara karşı uzak bir akraba gibi hissetmek ve hissizleşmek. "Sen Balık Değilsin ki" bütün bunlara kafa yormuş ve dostluğa, zamana, sessizliğe, evrilmeye ve hafızaya dair bir albüm olarak tanımlanmış. Bütün bunları bir kenara bırakırsak, Gevende'nin adı, bu albüme ön yargıyla yaklaşmak adına sebep bırakıyor mu?
Hayatta hiç sevmediğim, ölene kadar da sevmeyeceğim sözlerdendir: "Ay afedersin, unutmuşum." Belki bu söylediğim için beni sert bulacaksınız ama bu cümleyi sarfetmenin benim kitabımdaki anlamı "Sen konuşurken ben tamamen ayrı bir alemdeydim, o anda umrumda değildin açıkçası ve söylediğim bir kulağından girip, ötekinden çıktı." demektir.
Yeni aldığım kararlar defterine yeni madde ekledim. Bundan böyle, bu cümleyi değişik zamanlarda üç kereden fazla sarfeden kişi dost sınırlarım içine girmiyorsa, defterden silinecek, dost addettiğim biriyse kendisine Gevende'nin Baykuş Müzik'ten çıkan "Sen Balık Değilsin ki" albümü hediye edilecek. Nasıl protesto?
20 Ocak 2011 Perşembe
Seni Balıktan Ayıran Şey Hafızan Diyor Gevende
06:23
Ezgi
No comments
0 yorum:
Yorum Gönder