Çok şanson ruhluyum bugün.Elbet bedenime birer elbise gibi yansıyan ruhlarım var benim, bazen sürtük ruhlu, bazen şanson bazen de en sıkıcı ve BezginBekir ruhumu giydiveriyorum 42 numara bedenime. Sabah Kabataş'tan tramwaya binmek üzere altgeçitten geçerken iki müzisyen kemanla "Rüzgar" ı çalmaktaydı zaten. Duyduk duymadık demeyin, İstanbul'a, bu haddinden fazla süprizli, taşkın, trajik ve teatral kente aşkımı ilan ediyorum. Sanırım kişi kendisi gibi birini/bir şeyi arıyor aşık olmak için...
15 Eylül-31 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da ilk kez bir fotoğraf bienali düzenleniyor. Sergi mekanları oldukça geniş tutulduğundan vapura binerken, İstiklal caddesinde turlarken ve hatta Kadıköy-Pendik hattı minübüslerinde yolculuk yaparken etrafınıza bakarsanız çeşitli sergiler görebilirsiniz.
Daphane-i Amire, Karşı Sanat, Kargart, Galata Köprüsü, Sultanahmet diğer sergi mekanları.
Darphane-i Amire'deki en ilginç sergilerden biri Michal Macku adlı Çek fotoğrafçının. Gellage adlı özel bir teknik kullanıyor fotoğraflarında. Özel bir teknik olduğundan bir fotoğrafın en fazla 12 kopyası alınıyor. Her fotoğraf uzun uzun incelenmeli.
http://www.michal-macku.cz/default.htm
"O(bu,şu, öteki, beriki, sonraki...) ana adanmış" adlı çalışmada aynı zaman dilimlerinde deklanşöre basan birden çok fotoğrafçının fotoğrafları kolajlanmış. İstanbul'da yaşayanların bir günü anlatılıyor. Dövmeci, vinç operatörü, emekli, çaycı vsvs... Hem yatay, hem de dikey eksende değişik öyküler anlatılıyor. Gezmesi biraz zaman alan sergilerden.:)
Sandy King sergisi Karbon baskı tekniği ile ilgilenen bir fotoğrafçının "Pencere" simgesi üzerinde çalışması.
"Sightwalk" Darphane-i Amire'nin assolistiymiş, öyle dediler. Tokyo'da kaldırım kenarındaki detaylar-ışık ve kadraj kullanımı açısından ilginç bir sergi.
Nocturama adlı sergide İzmir'de gece vakti sokak hayvanlarının yaşamının fotoğrafları sergileniyor.
Şimdilik görebildiğim çalışmalar bunlar.
Not: Burda gelenimiz gidenimiz pek az. Güvenlik görevlisi arkadaşlar Darphane kapısına türbe kurmayı planlıyor. En azından diyorlar, türbeye gelenleri ayartıp gezdiririz... Bilet fiyatları 10 lira tam, öğrenci-65 yaş üstü vs. 5 lira. İlkokul öğrencileri ücretsiz. Söylenene göre bu ücretler bile pahalı bulunmuş. Hey gidi memleket hey...
İlk Fotoğraf Bienalimizi ziyaretçisiz bırakmayın. Ki daha iyilerini görelim.
www.ifsak.org/bienal
Son Not: Eve dönerken bir kuaför dükkanının açık radyosunda "Rüzgar" çalmaktaydı...Durdum, gene dinledim. Son iki aydır fazlasıyla raslantısal oldu hayatım.
4 yorum:
leonard coheni gorunce sonra fotograf bienalini okuyunca sevindim aa keske ankarada da olsa dedim....:( ahh istanbul ahhh
İstanbullular bienallerine sahip çıkarlarsa Türkiye'nin diğer şehirleriyle eş zamanlı sergiler açılır Zeynep umarım, hem Ankara'ya da pek yaraşır bir Bienal...
Ankarayla İstanbul hep iki kardeş gibi gelir bana, Ankara değeri bilinmez gizli güzellik, İstanbul'un azbuçuk gölgesinde kalmış.
Ah İstanbul, ahhh evet:)
Yorumun için teşekkür ederim. İstanbul'da olsan Filmekimi'ne Cohen ile ilgili bir film geliyor, önerecektim. Ben de gidiciyim yazık ki, izleyemeyeceğim.:(
dalya için tebrikler ezgi, uygun bir zaman bienal'e uğrayıp görürsem şahsen de tebrik edeceğim seni;)
bu arada cohen'e de ben giderim senin yerine;)
ezgi,Ankaraya da yakışır tabi ki, hatta çok yakışır ama nedense hep istanbulu tercih ediyorlar:) gidersen iyi eğlenceler şimdiden sana ve guzel 1 haftasonu...
Yorum Gönder