31 Ekim 2009 Cumartesi

Sonsuz Sokaklar...

Çatılar

Söz konusu şehirde aylaklıksa, bu işi kotarmaya en meraklılar listesinin başını çekerim. Aylaklık ederim etmesine ama elim-gözüm de boş durmaz. Çatılara bakarım, pencerelere bakarım...

Çatılar

Harabe binaların kırık camlarından yıkık duvarlara bakarım...

Kumbaracı Yokuşu'nda Bir Bina
Fotoğraf: Gökşen Çalışkan

Yanınızdan geçerim, yüzünüze bakarım, beni görmez, görseniz de ilgilenmezsiniz. İlgilenip ilgilenmemeniz umurumda değildir. Ben sizin bende yarattığınız "imgenizle" ilgiliyim. Hafızama üzerinizdeki t-shirtte yazan yazıyı kazırım, sizi tanıdığım birine benzetirim, dinlediğiniz müziği, yaşadığınız hayatı, sıkılıp sıkılmadığınızı düşünürüm.



Anarşizm


Siz bilmezsiniz belki ama o gece ettiğim sohbetin konusu olabilirsiniz. Derim ki, "bugün bir adam gördüm, üzerinde harika bir gömlek vardı. Yıllar önce aynı yerde üzerinde Choose Life yazan bir t-shirt giymiş bir adam görmüş, yine böyle peşinden koşmuştum."


Sizi izler, bana bir anlam ifade ediyorsanız cebimdeki "şehir kitabım"a eklerim.

Siz bunu ya farkeder, ya farketmezsiniz. Ya da umursamazsınız.



Ben bir "şehir dedikoducusu"yum.

Sonsuz Sokaklar...

Çatılar

Söz konusu şehirde aylaklıksa, bu işi kotarmaya en meraklılar listesinin başını çekerim. Aylaklık ederim etmesine ama elim-gözüm de boş durmaz. Çatılara bakarım, pencerelere bakarım...

Çatılar

Harabe binaların kırık camlarından yıkık duvarlara bakarım...

Kumbaracı Yokuşu'nda Bir Bina
Fotoğraf: Gökşen Çalışkan

Yanınızdan geçerim, yüzünüze bakarım, beni görmez, görseniz de ilgilenmezsiniz. İlgilenip ilgilenmemeniz umurumda değildir. Ben sizin bende yarattığınız "imgenizle" ilgiliyim. Hafızama üzerinizdeki t-shirtte yazan yazıyı kazırım, sizi tanıdığım birine benzetirim, dinlediğiniz müziği, yaşadığınız hayatı, sıkılıp sıkılmadığınızı düşünürüm.



Anarşizm


Siz bilmezsiniz belki ama o gece ettiğim sohbetin konusu olabilirsiniz. Derim ki, "bugün bir adam gördüm, üzerinde harika bir gömlek vardı. Yıllar önce aynı yerde üzerinde Choose Life yazan bir t-shirt giymiş bir adam görmüş, yine böyle peşinden koşmuştum."


Sizi izler, bana bir anlam ifade ediyorsanız cebimdeki "şehir kitabım"a eklerim.

Siz bunu ya farkeder, ya farketmezsiniz. Ya da umursamazsınız.



Ben bir "şehir dedikoducusu"yum.

Sonsuz Sokaklar...

Çatılar

Söz konusu şehirde aylaklıksa, bu işi kotarmaya en meraklılar listesinin başını çekerim. Aylaklık ederim etmesine ama elim-gözüm de boş durmaz. Çatılara bakarım, pencerelere bakarım...

Çatılar

Harabe binaların kırık camlarından yıkık duvarlara bakarım...

Kumbaracı Yokuşu'nda Bir Bina
Fotoğraf: Gökşen Çalışkan

Yanınızdan geçerim, yüzünüze bakarım, beni görmez, görseniz de ilgilenmezsiniz. İlgilenip ilgilenmemeniz umurumda değildir. Ben sizin bende yarattığınız "imgenizle" ilgiliyim. Hafızama üzerinizdeki t-shirtte yazan yazıyı kazırım, sizi tanıdığım birine benzetirim, dinlediğiniz müziği, yaşadığınız hayatı, sıkılıp sıkılmadığınızı düşünürüm.



Anarşizm


Siz bilmezsiniz belki ama o gece ettiğim sohbetin konusu olabilirsiniz. Derim ki, "bugün bir adam gördüm, üzerinde harika bir gömlek vardı. Yıllar önce aynı yerde üzerinde Choose Life yazan bir t-shirt giymiş bir adam görmüş, yine böyle peşinden koşmuştum."


Sizi izler, bana bir anlam ifade ediyorsanız cebimdeki "şehir kitabım"a eklerim.

Siz bunu ya farkeder, ya farketmezsiniz. Ya da umursamazsınız.



Ben bir "şehir dedikoducusu"yum.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Babylon'a Te Reo Öğrenmeye Gidelim


Durduk, düşündük, az biraz kaşındık, çokça taşındık ve sonunda karar verdik: Bu sitede öyle etten püften partilemeler, cep doldurma amaçlı konserler vs. yer almayacak. Dedik demesine ama bir de baktık ki, güncelleme sıklığımızda ufak çaplı sersemlemeler yaşanmakta.


Neyse ki, en az İstanbul kadar sevdiceğimiz olan Babylon, bize habire süprizler sunupduru(Ege şivesiyle). Onlardan biri de 29 Ekim'de sahne alacak olan Yeni Zellanda'dan ithal Moana & The Tribe. İlk kez duyduğumuz bu isim karşısında ilk işimiz hemen Myspace namlı sosyal medya oyuncağına girip tadım yapmak oldu. Baktık ki Moana ve ekibinin yaptığı eklektik müzikaya kanımız kaynadı, siz müstesna okurlarımıza gönül rahatlığı ile <Moana & The Tribe konserini önerelim dedik. Üstelik, Maori yerlileriyle haka dansı yapıp Te Reo dilinin ne menem bir dil olduğunu keşfetmek de cabası. Hem ne demiş atalarımız: dil dile değerek, ya da müzik dinleyerek öğrenilirmiş en iyi.


Müessesemiz itina ile sorumluluk kabul eder. Dinler de sevmesseniz, bizi bulun. Sene içinde başka önerilerle kalbinizi çalmayı biliriz.


27 Ekim 2009 Salı

Aşkın "L" Hali




İnsan ruhunu, duygularını bir kalıba sokmaya çalışmak, bir güvercinin bileğine ip bağlamak gibidir; öylesi doğasına aykırı, kabullenilmez… Aşk -ki insanı insan yapan en belirgin hallerden biridir- tanıma gelmez, hiçbir ölçüte sığmaz. İnsanın içinden nasıl geliyorsa, kendini “aşkta” nasıl özgür hissediyorsa öyle yaşanması gerekir…



Aşkın her hali biraz olsun fark edilir de kadının kadına duyduğu aşk ya görmezden gelinir ya da kabul edilmez. Herkes hayatını, cinselliğini, duygularını dilediği gibi yaşamalı, denmez bir türlü. Neredeyse dünya kurulalı beri yasaktır, günahtır, imkânsızdır aynı cinsten iki insanın birbirini sevmesi.




Kaos GL Kadın Grubunun her yıl farklı temalarla düzenlediği “Kadın Kadına Öykü” yarışmasında dereceye giren öykülerin toplandığı Aşkın “L” Hali, bu anlamda görünmezi görünür kılan, kesinlikle atlanmaması gereken bir kitap. Kitapta yer alan yirmi sekiz öykü, kadınlara âşık kadınlar tarafından yazıldı. Bu aşkın doğasını, bizzat onu yaşayanlar anlattı.



Bu kitap, gökkuşağının az seçilir renklerini fark etmek, hayatın başka bir yüzüne bakmak, tercihimiz ne olursa olsun kendimizle barışmak için bulunmaz bir fırsat.



Aşkın “L” Hali, “Ben bir kadınım ve başka bir kadına âşığım,” diyen kadınlardan, “Ben aşkı özgürce, nasıl istersem öyle yaşamak istiyorum,” diyenlere bir hediye


Aşkın "L" Hali




İnsan ruhunu, duygularını bir kalıba sokmaya çalışmak, bir güvercinin bileğine ip bağlamak gibidir; öylesi doğasına aykırı, kabullenilmez… Aşk -ki insanı insan yapan en belirgin hallerden biridir- tanıma gelmez, hiçbir ölçüte sığmaz. İnsanın içinden nasıl geliyorsa, kendini “aşkta” nasıl özgür hissediyorsa öyle yaşanması gerekir…



Aşkın her hali biraz olsun fark edilir de kadının kadına duyduğu aşk ya görmezden gelinir ya da kabul edilmez. Herkes hayatını, cinselliğini, duygularını dilediği gibi yaşamalı, denmez bir türlü. Neredeyse dünya kurulalı beri yasaktır, günahtır, imkânsızdır aynı cinsten iki insanın birbirini sevmesi.




Kaos GL Kadın Grubunun her yıl farklı temalarla düzenlediği “Kadın Kadına Öykü” yarışmasında dereceye giren öykülerin toplandığı Aşkın “L” Hali, bu anlamda görünmezi görünür kılan, kesinlikle atlanmaması gereken bir kitap. Kitapta yer alan yirmi sekiz öykü, kadınlara âşık kadınlar tarafından yazıldı. Bu aşkın doğasını, bizzat onu yaşayanlar anlattı.



Bu kitap, gökkuşağının az seçilir renklerini fark etmek, hayatın başka bir yüzüne bakmak, tercihimiz ne olursa olsun kendimizle barışmak için bulunmaz bir fırsat.



Aşkın “L” Hali, “Ben bir kadınım ve başka bir kadına âşığım,” diyen kadınlardan, “Ben aşkı özgürce, nasıl istersem öyle yaşamak istiyorum,” diyenlere bir hediye


Aşkın "L" Hali




İnsan ruhunu, duygularını bir kalıba sokmaya çalışmak, bir güvercinin bileğine ip bağlamak gibidir; öylesi doğasına aykırı, kabullenilmez… Aşk -ki insanı insan yapan en belirgin hallerden biridir- tanıma gelmez, hiçbir ölçüte sığmaz. İnsanın içinden nasıl geliyorsa, kendini “aşkta” nasıl özgür hissediyorsa öyle yaşanması gerekir…



Aşkın her hali biraz olsun fark edilir de kadının kadına duyduğu aşk ya görmezden gelinir ya da kabul edilmez. Herkes hayatını, cinselliğini, duygularını dilediği gibi yaşamalı, denmez bir türlü. Neredeyse dünya kurulalı beri yasaktır, günahtır, imkânsızdır aynı cinsten iki insanın birbirini sevmesi.




Kaos GL Kadın Grubunun her yıl farklı temalarla düzenlediği “Kadın Kadına Öykü” yarışmasında dereceye giren öykülerin toplandığı Aşkın “L” Hali, bu anlamda görünmezi görünür kılan, kesinlikle atlanmaması gereken bir kitap. Kitapta yer alan yirmi sekiz öykü, kadınlara âşık kadınlar tarafından yazıldı. Bu aşkın doğasını, bizzat onu yaşayanlar anlattı.



Bu kitap, gökkuşağının az seçilir renklerini fark etmek, hayatın başka bir yüzüne bakmak, tercihimiz ne olursa olsun kendimizle barışmak için bulunmaz bir fırsat.



Aşkın “L” Hali, “Ben bir kadınım ve başka bir kadına âşığım,” diyen kadınlardan, “Ben aşkı özgürce, nasıl istersem öyle yaşamak istiyorum,” diyenlere bir hediye


25 Ekim 2009 Pazar

URBAN FESTİVAL ISTANBUL 2009

Lounge o2 (FM 96.0), kış döneminin ilk festivalini sunar:
Urban Festival Istanbul

Yazın gelişini Chill-Out Festival Istanbul ile müjdeleyen Lounge o2, bu kez kış mevsimini şehir temasını öne çıkararak ilk kapalı alan festivaliyle karşılıyor. Bu sene ilk defa düzenlenecek olan Urban Festival Istanbul, Haziran ayında Lounge 102 ve Oxi-gen’in birleşmesiyle yayın hayatına başlayan Lounge o2’nun da ilk ürünü olma özelliğine sahip.



Festival ruhunu bu kez kapalı alanda yaşatacak festival yine müzik tarzlarıyla ve ilginç müzik kombinasyonlarıyla herkesin dikkatini çekecek.



7 Kasım Cumartesi günü Maslak Refresh the Venue’de gerçekleşecek olan Urban Festival Istanbul, Lounge o2’nun diger tüm etkinlikleri gibi geniş katılımla yılın en güzel festivallerinden biri olmaya aday...



PD organizasyonuyla gercekleştirilen Urban Festival Istanbul’da jazz’dan world music’e, latin’den funk’a, hip-hop’dan soul’a kadar geniş bir müzikal yelpazede her zevke hitap eden farklı müzikler katılımcıları bekliyor!

Festivalde, dünya çapında isim yapmış birbirinden ünlü sanatçı ve gruplar yer alıyor. Bu yıl ilki düzenlenecek Urban Festival İstanbul’da ilk kez sahne alacak efsane İngiliz topluluk Nightmares On Wax, Türk müzik severlerin yakından tanıdığı Brooklyn Funk Essentials, Viyana’nın etnik sesi Karuan ve funk-breaks’in öncüsü Skeewiff performans gösterecek.



Urban Festival Istanbul’un bu seneki destekçileri arasında Coca Cola, Carlsberg, Alfa Romeo, Nokia, Point Hotel ve Foxlife bulunuyor.



LOUNGE o2 http://www.loungefm.net

20 Ekim 2009 Salı

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim-2

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Bir. Kadınları babaya, kocaya mahkum eden sosyal güvensizlik yasasına itirazımız var.

DSC_0764

Fotoğraf İki. 11. Uluslararası İstanbul Bienali.
Margaret Harrison'un Homeworkers/Ev İşçileri adlı belgesel yerleştirmesi. Harisson'un evden çalışan ve sendika hakları bulunmayan kadınlarla ilgili bu çalışması, ev işçileriyle ilgili vaka incelemelerini, işçi hareketiyle ilgili gazete kupürleri ve tarihsel verileri biraraya getiriyor. Bana göre, bu seneki Bienal'in en etkileyici yerleştirmelerinden biri.

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Üç: Türkiye'de 13 milyona yakın ev kadını bulunuyor. Bir sene önce kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile evde çalışmak durumunda olan ve hiçbir sağlık güvencesi olmayan kadınlar babaya bağlı sağlık güvencelerini kaybettiler. Yasa, ev kadınlarına emekli olma hakkı sunuyor, ancak primlerini kendileri öderlerse. Kadınlar, kocalarına ve babalarına bağlı olmadan emekli olabilme ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilme hakkı istiyorlar.

DSC_0767

Fotoğraf Dört: Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim demiş miydim?

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim-2

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Bir. Kadınları babaya, kocaya mahkum eden sosyal güvensizlik yasasına itirazımız var.

DSC_0764

Fotoğraf İki. 11. Uluslararası İstanbul Bienali.
Margaret Harrison'un Homeworkers/Ev İşçileri adlı belgesel yerleştirmesi. Harisson'un evden çalışan ve sendika hakları bulunmayan kadınlarla ilgili bu çalışması, ev işçileriyle ilgili vaka incelemelerini, işçi hareketiyle ilgili gazete kupürleri ve tarihsel verileri biraraya getiriyor. Bana göre, bu seneki Bienal'in en etkileyici yerleştirmelerinden biri.

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Üç: Türkiye'de 13 milyona yakın ev kadını bulunuyor. Bir sene önce kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile evde çalışmak durumunda olan ve hiçbir sağlık güvencesi olmayan kadınlar babaya bağlı sağlık güvencelerini kaybettiler. Yasa, ev kadınlarına emekli olma hakkı sunuyor, ancak primlerini kendileri öderlerse. Kadınlar, kocalarına ve babalarına bağlı olmadan emekli olabilme ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilme hakkı istiyorlar.

DSC_0767

Fotoğraf Dört: Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim demiş miydim?

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim-2

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Bir. Kadınları babaya, kocaya mahkum eden sosyal güvensizlik yasasına itirazımız var.

DSC_0764

Fotoğraf İki. 11. Uluslararası İstanbul Bienali.
Margaret Harrison'un Homeworkers/Ev İşçileri adlı belgesel yerleştirmesi. Harisson'un evden çalışan ve sendika hakları bulunmayan kadınlarla ilgili bu çalışması, ev işçileriyle ilgili vaka incelemelerini, işçi hareketiyle ilgili gazete kupürleri ve tarihsel verileri biraraya getiriyor. Bana göre, bu seneki Bienal'in en etkileyici yerleştirmelerinden biri.

Kadınlara Ücretsiz Emeklilik Hakkı/ Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi

Fotoğraf Üç: Türkiye'de 13 milyona yakın ev kadını bulunuyor. Bir sene önce kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile evde çalışmak durumunda olan ve hiçbir sağlık güvencesi olmayan kadınlar babaya bağlı sağlık güvencelerini kaybettiler. Yasa, ev kadınlarına emekli olma hakkı sunuyor, ancak primlerini kendileri öderlerse. Kadınlar, kocalarına ve babalarına bağlı olmadan emekli olabilme ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilme hakkı istiyorlar.

DSC_0767

Fotoğraf Dört: Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim demiş miydim?

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim

DSC_0729
Fotoğraf Bir: 18.10.2009, Herkese Sağlık Güvenli Yaşam Platformu Eylemi, Kadıköy. Hava soğuk - yağmurlu. Aynı gün Avrasya maratonu koşulmuş. Bir umutsuz kendini Boğaz Köprüsü'nden aşağı bırakmış. Trafik felç. Deniz gri ama durgun. İnsanlar dost, yoldaş.

DSC_0754
Fotoğraf İki - Antrepo 3. İnsan Neyle Yaşar? Yüksel Arslan. Kapital.

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi
Fotoğraf Üç: Bütün sağlık ocaklarında ve hastanelerde hastaların ödeyeceği katkı payları arttırılıyor, hayati ilaçların dahi alımı zorlaşıyor, doktorlar "Tam Gün Yasası" na mahkum ediliyor, sağlığımız yetkin olmayan taşeron firmalara emanet ediliyor, sağlık hizmetlerindeki taasarruf tedbirleri nedeniyle ölümler artıyor... Sosyal Sigortalar Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası 1 Yaşında.


DSC_0753

Fotoğraf Dört: Yüksel Arslan'ın 11. İstanbul Bienali kapsamında Antrepo 3'de sergilenen çalışmaları, sanatçının 1973-1974 yılları arasındaki çizimlerini kapsıyor ve Marx'ın "Kapital" adlı eserinde yer alan savlara ve Türkiye'nin siyasi konumuna göndermelerde bulunuyor.


DSC_0747


DSC_0810

Fotoğraf Altı. Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim.

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim

DSC_0729
Fotoğraf Bir: 18.10.2009, Herkese Sağlık Güvenli Yaşam Platformu Eylemi, Kadıköy. Hava soğuk - yağmurlu. Aynı gün Avrasya maratonu koşulmuş. Bir umutsuz kendini Boğaz Köprüsü'nden aşağı bırakmış. Trafik felç. Deniz gri ama durgun. İnsanlar dost, yoldaş.

DSC_0754
Fotoğraf İki - Antrepo 3. İnsan Neyle Yaşar? Yüksel Arslan. Kapital.

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi
Fotoğraf Üç: Bütün sağlık ocaklarında ve hastanelerde hastaların ödeyeceği katkı payları arttırılıyor, hayati ilaçların dahi alımı zorlaşıyor, doktorlar "Tam Gün Yasası" na mahkum ediliyor, sağlığımız yetkin olmayan taşeron firmalara emanet ediliyor, sağlık hizmetlerindeki taasarruf tedbirleri nedeniyle ölümler artıyor... Sosyal Sigortalar Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası 1 Yaşında.


DSC_0753

Fotoğraf Dört: Yüksel Arslan'ın 11. İstanbul Bienali kapsamında Antrepo 3'de sergilenen çalışmaları, sanatçının 1973-1974 yılları arasındaki çizimlerini kapsıyor ve Marx'ın "Kapital" adlı eserinde yer alan savlara ve Türkiye'nin siyasi konumuna göndermelerde bulunuyor.


DSC_0747


DSC_0810

Fotoğraf Altı. Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim.

Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim

DSC_0729
Fotoğraf Bir: 18.10.2009, Herkese Sağlık Güvenli Yaşam Platformu Eylemi, Kadıköy. Hava soğuk - yağmurlu. Aynı gün Avrasya maratonu koşulmuş. Bir umutsuz kendini Boğaz Köprüsü'nden aşağı bırakmış. Trafik felç. Deniz gri ama durgun. İnsanlar dost, yoldaş.

DSC_0754
Fotoğraf İki - Antrepo 3. İnsan Neyle Yaşar? Yüksel Arslan. Kapital.

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Kadıköy Mitingi
Fotoğraf Üç: Bütün sağlık ocaklarında ve hastanelerde hastaların ödeyeceği katkı payları arttırılıyor, hayati ilaçların dahi alımı zorlaşıyor, doktorlar "Tam Gün Yasası" na mahkum ediliyor, sağlığımız yetkin olmayan taşeron firmalara emanet ediliyor, sağlık hizmetlerindeki taasarruf tedbirleri nedeniyle ölümler artıyor... Sosyal Sigortalar Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası 1 Yaşında.


DSC_0753

Fotoğraf Dört: Yüksel Arslan'ın 11. İstanbul Bienali kapsamında Antrepo 3'de sergilenen çalışmaları, sanatçının 1973-1974 yılları arasındaki çizimlerini kapsıyor ve Marx'ın "Kapital" adlı eserinde yer alan savlara ve Türkiye'nin siyasi konumuna göndermelerde bulunuyor.


DSC_0747


DSC_0810

Fotoğraf Altı. Ben Bienalleri Sokağı Yansıttığı Zaman Severim.

17 Ekim 2009 Cumartesi

"Genderwish" Performansı Ekim Ayı Boyunca İstanbul'da


Geçtiğimiz günlerde Taksim Meydanı’nda yaşanan IMF protestolarında beyaz kıyafeti, “Gül Güçtür” pankartı ve polislere dağıttığı güllerle hafızalarda kalan aktivist Luc Sips, Ekim ayı boyunca performans sanatçısı Sinem Beykurt ile birlikte gerçekleştirdikleri “GENDERWISH” performansıyla İstanbul’da sahne alacak.



GenderWish”, ‘Gender’ ‘Dervish’ ve ‘Wish’ kelimelerinden oluşmaktadır. ‘Gender’ (Cinsiyet), çocukluk döneminden ölüme kadar, kimlik, onu çevreleyen özne ve cinsiyete özgü gelişim gibi konuları kapsayan bir terim. ‘Dervish’ (Derviş) kelimesi ise Avrupalıların sonsuz dönüşün ritüel sufi dansı için kullandıkları bir kelime. ‘Wish’ (İstek, Dilek) kelimesi ise bizim bu performansı nasıl gördüğümüze işaret ediyor: dünya üzerindeki erkeklerin ve kadınların birbirlerini daha iyi anlamaları, birbirlerine destek oldukları birliktelikler yaşamaları için bir dilek, bir dua…


"GenderWish, araştıran iki bireyin kalpleri ve bedenlerine engin bir bakış atmanız için size serbest bir alan yaratacak bir performans" olarak tanımlanıyor.


PROGRAM

17 Ekim 2009, 20.30: "GenderWish" Canlı Boyama Seansı. Kollektif Atölye, Haci Sükrü sk. n° 6, Kadiköy. + sanat sergisi & parti


23 Ekim 2009, 20.30: "GenderWish", Istanbulimpro, Istiklal Cad. n° 112 kat.4, Beyoglu (Aznavur Pasajı yanı)

24 Ekim 2009, 20.30: "GenderWish", KargArt, Kadife sk. n°16, Kadiköy. (Karga Bar)


1 Kasım 2009, 20.30: "GenderWish" Sufi Seansı, Hint Kültür Merkezi, Rumeli Han, C blok, Istiklal Caddesi (Ağa Cami yanı)


+ 22:00 kapanış partisi, Haymatlos, Rumeli Han, C blok, Istiklal Caddesi


Bilgi : www.kargart.org, info@kargart.org,

www.istanbulimpro.com, istanbulimpro@gmail.com,

http://www.indianculturalcenter.org , indianculturalcenter@yahoo.com

16 Ekim 2009 Cuma

Vidyou.net Açılış Partisi yarın gece Vanilla'da, Davetiyeler Alternatif-İstanbul'da


ezgi@alternatif-istanbul.net adresine adını-soyadını gönderecek olan ilk 3 kişi içeriğinde 10 milyonu aşkın müzik videosu bulunduran Vidyou.NET'in yarın (17 Ekim) Vanilla Beyoğlu'ndaki açılış partisine davetiye kazanacak!

Vidyou.NET* '' music station '' acılış partisini mükemmel bir gece ile Vanilla Beyoğlu'nda düzenliyor. İçeriğinde 10 milyonun üzerinde video ve müzik bulunan Vidyou.NET'*in görkemli açılış partisi yaz döneminin kapanmasıyla İstanbul'un yavaş yavaş hareketlenmeye başlayan gece yaşamında sizin için iyi bir alternatif olabilir.

17 Ekim 2009 (yarın) tarihinde düzenlenecek olan konsept partiye ev sahipliği yapacak olan Vanilla'da gece içinde miller ve binboa sponsorluğunda mükemmel dans şovları ve ışık gösterisi gerçekleşecek. Bunun yanısıra Türkiye'nin en çok dinlenilen hit radyosu FG'nin müzikleriyle ünlü DJ'ler geceye renk katacak.




Parti programı:

21:30 & 22.30* // warm up * hot ambiance

23.30 & 00.30* // serhat cetin * revolution rough !> > myspace.com/serhatcetin

00.30 & 02.00* //Murat Kacar * commercial happy hours> > myspace.com/muratkacar>

02.00 & 04.30* // Black label Future generation backround *93.7* style (> > FG) myspace.com/blacklabel

Bilet : 25 TL* + 1 yerli içecek + Çerez

Rezervasyon* : (0212) 244 34 67 - 68 ( 19.00 & 23.00 saatleri arasinda )> > 0536 973 22 60 ( 14.00 ile 23.00 saatleri arasinda )-Stand ve loca rezervasyonu için bilgi alınabilir

Adres : İstiklal caddesi üzeri Alkazar sinema girişi no 111 TAKSİM / BEYOĞLU

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons