6 Kasım 2009 Cuma

Roll Over


Saat geceye doğru hızla ilerliyor. Müzikçalarda Ümmü Gülsüm dönüyor. Elimde kimbilir kaçıncı kez okuduğum "Yaşamak Zamanı, Ölmek Zamanı" kitabı... Tam karşımda bir kütüphane rafında eski Roll dergilerim duruyor.


Sahi Roll dergisiyle aramızda ne var? Kimyamız nasıl tuttu da ben yıllardır gittiğim her yere taşıdım durdum bu sarı yaprakları? 87. sayısındaki Patti Smith miydi ortak noktamız? Yoksa 138'incideki Antony mi? Oğuz Atay mıydı? John Berger mi? İstanbul'da dinleyemediğim için hayatım boyunca üzüntü duyacağım Leonard Cohen mi, Nico mu, Beatles mı, Beth Ditto mu? Turgut Uyar mı, Edip Cansever mi, yoksa Cemal Süreyya mı?


Ben hayatımda hiçbir şeyi Roll dergisinin Corto Maltese'li sinema özel sayısını aradığım kadar aramadım. Bir yurt odasında bambaşka bir şehirdeki ilk günlere alışırken, trende karlı yolları aşarken ya da yılbaşı gecesi mum ışığında okudum, okudum, okudum.


Ve son... Roll, 144. sayısının adını "veda" koydu.


Kurtaramadık.







1 yorum:

Hailsematary Beyefendi dedi ki...

Gece eve geldiğimde beni derinden üzen bir haber oldu.. Roll okuyucuları bu tatsız veda ile ilgili yazacak olsalar aynen bu girdide yazanlara benzer şeyler yazacaklardır eminim. Benzer anılar, hatta aynı cümleler dökülecektir klavyelerden..

Eklemek istediğim, ben üzgün değilim, kırgınım.. Böyle olmamalıydı. Roll'ün akıbeti "sıkıldım, üretemiyorum" ya da "canım istemiyor" diyip de bırakılan bloglar gibi olmamalıydı bence..

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons