15 Ekim 2008 Çarşamba

"Ne yani, iyi valla..."

Bazen, yağmurda şemsiye, sıcak havalarda ise şişe suyu satmak gibi pragmatik bir işim olsun istiyorum. Üzerinde fazla kafa yormayayım, işimi niçin yapıyor olduğumu sorgulamayayım, günün sonunda White Rabbit dinlemek için yanıp tutuşuyor olmayayım filan.


Günün her dakikası koşuşturuyor olmama rağmen, hala birşeylerin eksik kalıyor olduğu gerçeği kötü birşey. Akşam Norah Jones dinleyip iki Pıtırcık kitabının hakkından gelirim düşüncesi şu günlerde motivasyonumu arttırabilen yegane güzellikler.



Bugün ıslak yolda ayağım kayıp dizimin üstüne düşmeseydim, 23 Ekim Perşembe günü Babylon'da sahne alacak Derdiyoklar'ın haberini verecektim. Ama bu kadarla bırakıp kitabımın - Pıtırcık'la eşzamanlı okuduğum Auster kitabı New York Üçlemesi - en heyecanlı son 60 sayfasına dönmek, bitirince uyumak, uyandığımda tüm sızı ve sıkıntılarımın geçmiş olmasını istiyorum. Yeni sızı ve sıkıntılara katlanmak, ancak bir öncekilerin üstesinden gelebilmekle mümkün zira.



*"Ne yani, iyi valla..."


* Pıtırcık'ın en sevdiğim lafı.


0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Web Hosting Coupons